Etiket: yarış

Maraton Sonuç Analizi – 2

Maraton Sonuç Analizi – 2

Bu yılın İstanbul Maratonu sonuçlarını da benzer bir şekilde inceledim. Daha fazla detay ve yorum eklemeye çalıştım. Umarım daha keyifli ve ilgi çekici yapabilmişimdir. Her türlü geri bildirime açığım, lütfen eleştiriniz.

Gloucester 24 Saat 2023

Gloucester 24 Saat 2023

Geçtiğimiz hafta sonu, 12 Ağustos’ta, Gloucester’da 24 saat yarışındaydım. 13. saatte 110 km katetmişken yarışı terk ettim. Zaman limitli yarışlar ilginçtir, DNF (did not finish – bitirmedi) olmak imkansızdır. Çünkü yarışın sonucu katedilen mesafeye bağlıdır ve siz start alır almaz birkaç metre mesafe katetmişsinizdir zaten. Bu yüzden bu tür yarışların sonuçlarında herhangi bir ifade yer almasa da haber olarak verilirken “retired early” (yarıştan erken çekildi) ifadesi kullanılır. İşte ben de erken çekilme kararı almış oldum. Neden böyle bir karar aldığımı, öncesini ve sonrasını yazıya dökmek istedim, çünkü her zaman dediğim gibi burası bilgi paylaşımı blogu olduğu kadar benim koşu tarihçemi barındıran bir günce aynı zamanda. Hem belki deneyimden ders ya da ilham bile çıkar, kim bilir?

Yazının devamı… Yazının devamı…

Ramathon 2023

Ramathon 2023

En son yarı maratonumu 2017 martında Antalya’da koşmuşum. Koşmuşum diyorum çünkü unutmuştum, açıp bakmak zorunda kaldım. Tabii ki yarı maraton mesafesi değil kastettiğim. Bir yarış olarak yarı maraton mesafesini koşup, o an için yapabildiğim en iyi süreyi yapmaktan söz ediyorum. Yoksa 21 gün üst üste koşmuşluğum da var bu mesafeyi. Hazır buna değinmişken şunu da söyleyeyim; bence, bana göre ve o zamanki durumuma göre ayarı kaçıklık olan denemelerimi bir menü başlığı altında topladım; yukarıda “Tüm Yazılar” ana menüsünden ulaşılabiliyor. Her neyse işte o son yarı maratonumda zaten kişisel en iyi derecemi koşmuştum. Özellikle 85 dakikanın altı için antrenman yapmış, 9 saniye uzağında kalmış 1:25:09 koşmuştum. Ondan sonra koşu hayatım hep ultralara doğru aktı gitti. Ama geçenlerde yeni taşındığım kentte bir yarı maraton koştum, ondan bahsetmek istedim.

Yazının devamı… Yazının devamı…

Arayış mı, çığır açma çabası mı, aptallık mı?

Arayış mı, çığır açma çabası mı, aptallık mı?

New York Maratonu’nu takip ettiyseniz görmüşsünüzdür; hem kadınlarda hem erkeklerde benzer bir girişim yaşandı. Kadınlarda -erkeklerdeki benzerine nazaran görece daha ünlü olan- Des Linden başlangıçta yüksek tempo ile başlayarak elit grubunu epey geride bırakmayı denedi. Çok başarılı olamadı ve gruba yakalandı. Neyse ki çabuk yakalandı da yarışı tamamlayabildi. Hatta sanırım 2:32:37 ile 16. oldu. Erkeklerdeki karşılığı ise Brezilyalı Daniel Do Nascimento idi.

Do Nascimento çok çok yüksek bir tempo ile başladı. Yarı maraton mesafesini 61:22’de geçerken elit grupla olan farkını 2 dakika 12 saniyeye çıkarmıştı. Hatırlayanınız olacaktır, böyle büyük maratonlarda ilk birkaç kilometreyi hızlı koşan sub-elit koşucular hep olmuştur. Kısa bir süreliğine bu heyecanı tatmak için, televizyonda görünmek için ya da çocuklarına sürpriz yapmak için bunu deneyenler olur. Ama onlar milli seviyede olmayan, elit altı kategorideki atletler olur genelde. Do Nascimento ise geçen sene Brezilya’yı olimpiyatta temsil etti. Hatta orada da -görünen o ki kendi seviyesinin çok üstünde- yüksek hızda başlayıp yarışı tamamlayamadı.

Yazının devamı… Yazının devamı…

Runatolia 2017 İstatistikleri

Runatolia 2017 İstatistikleri

Geçen hafta sonu Antalya’da Runatolia yarışında yarı maraton koştum. Hedeflediğim 1:24 altı için gereken antrenmanları yapamadığımdan 1:25:09 ile yarışı tamamladım. Benim yarışım hakkında anlatılacak çok şey olmadığından bir yarış raporu yazmayacağım. Organizasyonda bence sorunlar vardı. Yarışın son 800 metresi geniş ve güzel bir caddede biterdi. Eminim bu yıl birçok insan (haberleri olmadığından -ki benim de yoktu) o son 800 metreyi bekleyerek, orada hızla koşarak bitişe geleceklerini umarak koştular ama hayal kırıklığına uğradılar. Eminim o caddeyi hemen trafiğe açmak için bu yıl parkurun o kısmını park içine almışlar. Daracık park içi beton yollarda (yarı maraton koşuyorsanız 10 km parkuru koşucularının kalabalığında) koşulan o son bölüm pek can sıkıcıydı. Öte yandan bitişteki yiyecek-içecek masaları yarı maraton ve 10 km koşanlarca tamamen tüketildiğinden asıl ihtiyacı olan maraton koşucularının elleri boş kaldı. Her şey affedilir belki ama bu pek affedilir bir hata değil. Neyse bu konularda sosyal medyada çokça yazılıyor.
Ben yarışın sonuç istatistiklerinden kısaca söz etmek istiyorum. Yarışın sonuçları halka açık olarak Depar Timing sitesinden sunuldu. Ben de tüm parkurların sonuçlarını indirip, üzerlerinde biraz çalıştım. Öncelikle genel katılım sayılarına ve bitirme oranlarına baktım. Şöyle rakamlara ulaştım:

Yazının devamı… Yazının devamı…

Runatolia 2016 Yarış Raporu

Runatolia 2016 Yarış Raporu

20160307_072038
Fotoğraf: Mert Derman

Geçen yıl Antalya’da maraton koşmama rağmen bir yarış raporu yazmamıştım. Belki blogun dikkatli takipçileri bunu fark etmiş ve başarısız bir yarış olduğundan raporunu yazmadığımı düşünmüş olabilir. O yarışa başlarken biraz hastaydım ve daha yarışın çok başlarında hiçbir şeyin istediğim gibi gitmediğini, gitmeyeceğini fark etmiştim. Hatta bir noktada neredeyse yarışı bırakmaya karar veriyordum. Böylesine kontrolsüz başlayıp biten bir yarışın raporunun kimseye bir faydası olmayacağını düşündüğüm için yazmadım. Bu yılın yarışını geçtiğimiz hafta sonu, 6 Mart pazar günü koştum. Hedefi tutturamadım ama raporu yazılmaya değer, kontrollü bir yarış koştuğumu düşünüyorum.
Yazının devamı…

Tahtalı Run To Sky yarış raporu

Tahtalı Run To Sky yarış raporu

Tahtalı Run To Sky madalyaKoşmaya başladığımdan beri gidip gördüğüm yerlerde koşarak veya yürüyerek gidilebilecek, çevresinde dolaşılabilecek, üzerine çıkılabilecek özel coğrafi oluşumlar hep ilgilimi çekmiştir. Benim için normal bir yarış parkurundansa böyle coğrafi oluşumlarla bağlantılandırılmış rotalar hep daha çekici olmuştur. Bazılarını kendi kendime deneme cesareti ve fırsatı bulabildim ama bazıları için bir grup insan desteğine veya bir organizasyona ihtiyaç oluyor. Bu yıl bu konuda çok şanslıyım. Önce yıllardır aklımda olan ve bir türlü fırsat bulup gerçekleştiremediğim Aladağlar’da koşabilme olanağı yakaladığım bir yarış organize edildi ve ben zor da olsa kısıtlı yarışçı listesine girebildim. Henüz bunun mutluluğunu yaşarken bir de Antalya’daki Tahtalı Dağı’nın zirvesine doğru yapılacak bir yarış olduğunu öğrenince nasıl sevindim anlatamam. Çünkü yıllardır insanlar büyük şehirlere geri döndükten sonra, sonbaharda Çıralı’ya gider tatil yaparız. Günler kısa, hava serin olsa da o devasa sahilin sessizliğinde oturmak, dingin manzarayı seyretmek insanı çok rahatlatır. Eşimle Çıralı’da her zaman denize bakıp dalgaları dinlemeyiz, bazen de denize sırtımızı döner kuş sesleri eşliğinde dağları izleriz. İşte o zamanlarda hep Tahtalı Dağı’nı görür etkilenirdim. “Şu dağa koşarak/yürüyerek çıkmak ne güzel olur” diye düşünürdüm.
Bir türlü kendimde oraya tek başına koşarak/yürüyerek çıkma cesaretini/gücünü bulamamıştım. 16-17 Mayıs hafta sonu Tahtalı Run To Sky koşusunda yaklaşık 50 kişiyle birlikte bu denemeyi yapma fırsatım oldu. Başlamadan önce biliyordum, çok zor olacaktı; sürekli sert tırmanışlar, durmaksızın yükselmek, 28 km içinde sıfırdan 2350 metreye yükselmek, belki sıcak, zor zemin, zirvede kar. Ama eğer tükenmeden zirveye varabilirsem yıllardır aklımda olan bir şeyi daha yapmış olacaktım.
Yazının devamı…

Ironman Copenhagen Yarış Raporu

Ironman Copenhagen Yarış Raporu

IM Copenhagen madalyaEvet, 24 Ağustos pazar akşam üzeri saat 18:40 civarında Kopenhag şehir merkezinde gözlem gerçekleşti ve dalga fonksiyonu bir gerçekliğe çöktü. Bu, ilk uzun mesafe triatlonumda (Ironman yarışımda) bitiş çizgisini 11 saat 5 dakika 3 saniyede geçtiğim gerçeklikti. Ankara’dan yola çıkıp başlangıç noktasına ve anına kadar geçirdiğim yolculukta ve sonrasında tüm gün süren aktivite sırasında oluşabilecek yüzlerce, binlerce olası şeyden bazıları yaşandı ve geçen yıl kayıt işlemi ile başlayan bu macera bu şekilde bitti. Kafamda hep “bisikletten inince bu yarış bitecek” düşüncesi vardı. Gerçekten de koşmaya başladığımda bitirmiş kadar heyecanlandım. Ama koşuda zaman ilerledikçe işin hiç de öyle olmadığı ortaya çıkacak ve sonlarda işler biraz zorlaşacaktı. Aşağıda önce fazla detaya girmeden yarış öncesini ve yarışı, sonrasında da hazırlık dönemimi paylaşmaya çalışacağım.
Yazının devamı…

Çeyrek Göl Koşusu ya da İznik Dağ Maratonu

Çeyrek Göl Koşusu ya da İznik Dağ Maratonu

İznik Dağ Maratonu su istasyonuBu sene de mevsimi geldi ve Türkiye’nin neredeyse bütün uzun mesafe koşucuları İznik yollarına düştü. Hatta yarışın giderek büyümesiyle ilişkili olarak yurt dışından da bu toplanmaya katılımlar oldu. 18-20 Nisan hafta sonu İznik sokakları koşucularca istila edilmiş gibiydi. Ne yöne baksanız, halinden tavrından İznik’in yerlisi olmadığı anlaşılan koşu çantalı insanlar görüyordunuz. Biz de bu göçteki yerimizi almış, cuma günü saat 11 gibi Ankara’dan yola çıkmıştık. Öğleden sonra İznik’e vardık ve koşu odaklı sohbetlerle ve koşu ile dolu bir hafta sonuna başlamış olduk.
Yazının devamı…

Tarsus Yarımaratonu 2014

Tarsus Yarımaratonu 2014

Tarsus Yarı Maratonu 2014 MertGeçtiğimiz hafta sonu, 16 Mart pazar günü ikinci defa Tarsus Yarımaratonu’nu koştum. Tarsus bu yıl oldukça kalabalık bir koşucu topluluğuna ev sahipliği yaptı. Binden çok koşucu yarımaratonu tamamladı. Çok sayıda yabancının da katıldığı koşuda 10 atlet 1:05:00 altında derece ile yarışı tamamladı. Erkeklerde birinci olan Samuel Benard Cheruiyot 1:03:20, kadınlar da birinci olan Zinash Hayle Tola da 1:12:26 koştular. Erkeklerde 890, kadınlarda da 114 koşucu parkuru tamamladı. Peki, toplam 1004 kişinin tamamladığı yarışta ben ne yaptım, gelin biraz ondan söz edeyim.

Yazının devamı… Yazının devamı…