Etiket: yarış

Eğirdir Triatlonu 2013

Eğirdir Triatlonu 2013

Eğirdir TriatlonuTriatlona giriş maceramda en son İznik’teki sprint triatlonuna katılmış, gölde sakin sakin yüzmeyi beklerken açık denizden farksız dalgalarla boğuşmuş ve berbat bir asfaltta bisiklet turlarını saymıştım. İlk sprint denememdi ve bence çok da denemiş olamadım. Tecrübe olarak bir kenara yazıp hedef olarak belirlediğim 27 Ekim Antalya yarı ironman mesafesi triatlon için çalışmaya devam ettim. Antrenmanlar arasında takım arkadaşlarımın önerisine uyarak hafta sonu Eğirdir’de bir olimpik triatlon daha tamamladım. Bu yazı o yarışın raporudur.
Yazının devamı…

İznik Sprint Triatlonu 2013

İznik Sprint Triatlonu 2013

Koşu etabıAlanya’da Avrupa Şampiyonası kapsamında düzenlenen olimpik mesafedeki triatlonda keyifli birkaç gün geçirip bir de güzel sonuç elde edince yaz aylarını tamamen koşuya adayıp sonbaharda hızlı bir maraton koşma hedefim yerini önümüzdeki ayları bisiklet ve yüzme antrenmanları ile triatlona ayırıp sonbaharda yarı ironman mesafesinde bir triatlon bitirme hedefine bıraktı. Ekim ayı sonunda Antalya’da düzenlenecek olan bu yarış için antrenman hacmimi bir miktar artırmaya başlamadan önce kendimi bir de kısa mesafe triatlonda denemek istedim. Geçtiğimiz hafta sonu İznik’te birincisi koşulan sprint triatlon bunun için güzel bir fırsat oldu. Her ne kadar koşullar kısa mesafede kendimi denememe olanak vermemiş de olsa güzel bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
Yazının devamı…

Avrupa Şampiyonası Alanya Triatlonu 2013

Avrupa Şampiyonası Alanya Triatlonu 2013

Alanya Triatlonu start öncesiNisan ayında tamamladığım ilk triatlon sonrası bu yıl birkaç yarışa daha girmeye karar vermiştim. Önce Kütahya’da yüzme kısmı havuzda yapılan yarışa gözümü dikmiştim. İngiltere’den döndüğüm hafta sonuna denk gelmesi ve bisiklet parkurunun biraz korkutucu olması nedeniyle gitmekten vazgeçtim. Ardından Yalova’daki sprint triatlona gitmeye karar verdim. Tam o hafta sonu Gezi Parkı olayları başladı. Gidiş geliş 10 saatimi arabada harcamak anlamsız geldi ve gergin olan o günlerde Ankara’da kalmayı daha doğru buldum. Aslına bakarsanız iktidarın süregelen baskıcı yaklaşımları, toplumu kendi ahlak anlayışına göre şekillendirme çabaları ve tüm kurumları etkisi altına alıp insanlara kendini ifade alanı bırakmaması gibi nedenlerle ben de çıkıp hem bunları hem de İstanbul’daki sakin göstericilere uygulanan şiddeti protesto etmek istedim. Böylece plandaki iki triatlonda kaçmış oldu. Sırada Avrupa Şampiyonası dâhilinde koşulacak olan Alanya Triatlonu vardı ki birçok arkadaşım “her yarışı kaçır ama buna muhakkak git” demişlerdi.
Yazının devamı…

Çayırova Yarı Maratonu ve 10K – 2013

Çayırova Yarı Maratonu ve 10K – 2013

Çayırova yarı maratonu finishİznik Ultra‘dan beri bir koşu yarışına katılmayı planlamıyordum. Aklıma hiç bir plan yoktu. Aslına bakarsanız başka bir dalda da bir yarış planım veya programım yoktu (hala da yok). Sadece yaklaşan birkaç triatlon yarışına daha fazla deneyim kazanmak üzere bitirme hedefiyle katılırım diye düşünüyordum. Arkadaşlarımızdan biri İznik sonrası koşu konusunda motive olunca hızla çalışmaya koyuldu ve hedef olarak Çayırova 10K yarışını benimsedi. Benden ve eşimden de kendisine eşlik etmemizi istedi. Bu davet üzerine Çayırova Yarı Maratonu ve 10K yarışının 3 senedir koşulduğunu ve benim halen bu yarışa katılmamış olduğumu anımsadım. Madem eşlik etmemiz istendi o zaman gidip koşalım dedik ve kaydımızı yaptırdık. Kayıt yaptırmama rağmen yarı maratona yönelik antrenmanlar yapmadım. Hedef yarışım değildi, sadece yarışı, organizasyonu, parkuru görmeye gidecektim.
Yazının devamı…

Geyik Koşuları 2013 – İkinci Yarış

Geyik Koşuları 2013 – İkinci Yarış

Bitiş (Fotoğraf: Ilgaz Kuruyazıcı)

Bu sene bir kupaya/koşu serisine dönüşmüş olan Geyik Koşularının ilkinde bundan tam 70 gün önce koşmuştum. Hatta o ilk yarışın raporunu yazarken yarışların sayısının arttığından da bahsetmiştim. Orada bahsettiğim bu artışın bir sonucu olarak 31 Mart pazar günü iki büyük yarış çakıştı. Biri düz bir asfalt yarışı olan Tarsus Yarımaratonu diğeri ise oldukça zorlu bir zemine ve parkura sahip Geyik patika koşusuydu. Bu serinin ilk yılında tüm yarışlarında yer almak istediğim için bu yıl Tarsus Yarımaratonu’nu pas geçip Geyik startında yer almaya karar verdim.
Yazının devamı…

2012 özeti ve 2013'e bakış

2012 özeti ve 2013'e bakış

RFC'de sürünürken
RFC’de sürünürken
Bloglarda, yıl biterken yılı değerlendirmek bir moda gibi algılanıyor olabilir ama bu aslında blog yazarlarının veya insanların gözü önünde bir şeyler yapan herkesin yapması gereken bir değerlendirme bence. Hedefler koymak, sonra süreç boyunca bunları ölçmek, izlemek nasıl hedeflere ulaşmak için gereken şeylerse belli zaman dönümlerinde topluca muhasebe yapmak da önemli. Ben de hem “ritim” açısından hem de kendi açımdan yılı kısaca değerlendiren bir yazı yazmak istedim.
Yazının devamı…

Tempo Ekibi

Tempo Ekibi

Runner's World tempo ekibi
Runner’s World tempo ekibi
Yarımaraton veya maratonu ilk defa koşanların birçoğunun ilk hedefi yarışı tamamlamaktır. Bir veya birkaç yarış sonra artık yarış sürelerini kısaltamaya odaklanırlar. İşte bu aşamada yarışı hangi tempo ile koşacaklarına karar vermeleri gerekir. Bu kararda onlara yardımcı olacak çok sayıda araç vardır. Öncelikle, hazırlıklarını bir programa göre yürüttülerse büyük olasılıkla o programın öngördüğü bir yarış süresi/temposu vardır. Bir program izlemedilerse veya programlarında böyle bir bilgi yoksa daha önce koştukları farklı mesafede yarışların sonuçlarını veya antrenman sırasındaki deneme koşularını kullanarak hedef belirlemeye yarayan araçlar kullanırlar. Bunlara Running For Fittness’ın yarış tahmin sayfası veya McMillan yarış hesaplayıcısı örnek verilebilir.
Yarışı hangi sürede dolayısıyla hangi tempo (pace) ile koşacağına karar veren koşucunun önündeki bir sonraki işi yarış sırasında doğru tempoda koştuğundan emin olmanın bir yolunu bulmaktır. Bunu yapmanın en kolay yolu gelişen teknoloji sayesinde oldukça ucuzlayan GPS destekli saatler veya telefonlar kullanmaktır. Hatta eğer yarış parkurunda sık aralıklarla mesafe bilgisi veren tabelalar varsa GPS desteğine bile ihtiyaç duymadan kronometreli bir saat ve biraz hesaplamayla da bu iş yapılabilir. GPS destekli aracı olmayan veya yarış sırasında kronometre takip etmek istemeyen, takip edemeyen ama bir yarış hedefi olan koşucular için en pratik çözüm ise tempo ekiplerini takip etmektir. Peki nedir bu tempo ekipleri?
Yazının devamı…

Yuvarlak Rakamlar

Yuvarlak Rakamlar

“To describe the agony of a marathon to someone who’s never run it is like trying to explain color to someone born blind.” –Jerome Drayton

ilustrasyon
Round Number Ticker - Larry DiFiori ilustrayonu

“Maraton koşarken çekilen sıkıntıları hiç maraton koşmamış birine anlatmak görme engelli olarak doğmuş birine renkleri açıklamaya çalışmaya benzer” demiş Jerome Drayton. Ben de 2009 Eylül’ünde Boğaz Köprüsünün Anadolu ayağında yarışın başlamasını beklerken neyle karşılaşacağımı henüz tam olarak bilmiyordum. Öncesinde elimden geldiğince çalışmış, çalışırken de deneyimleri ve anlatımları okumuştum. Ama hiç 32 km’den uzun koşmamıştım. Aklımda bir 4 saat hedefi vardı. İlginçtir, 3:55 veya 4:06 değil 4:00. Ama olmadı, tanımadığım o son 10km’lik bölümde ummadığım kadar çok yavaşladım, yürüdüm hatta durdum. 4-5 ay daha çalışıp bu sefer kendime 3:45 gibi bir hedef koydum. 3:48 veya 3:44 değil. Eh, artık tanımadığım bir bölge de kalmamıştı. Sonra ortaya çıktı ki, asıl kendimi tanımıyormuşum, yapabileceklerimin sınırlarını kestiremiyormuşum. Yazının devamı…

İznik Ultra Parkurunda

İznik Ultra Parkurunda

Bu uzun yazı, İznik Ultramaratonu yarış parkurunun kontrollerini yapmak için Caner, Aykut ve Ilgaz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz etkinliğin hikayesidir. TL;DR (Too Long; Didn’t Read, Türkçesi belki de ÇU;OK, çok uzundu okumadan kapattım olabilir) için özeti şöyle: 14 Nisanda düzenlenecek olan yarışın parkuru, koşarak, bisikletle ve araba ile test edildi. Parkur çok keyifli, olması gerektiği kadar zorlu ve koşulabilecek kadar kolay. Güzel manzaralara sahip, doğanın içinde ve doğru noktalarda köylerden, kasabalardan geçiyor. Kontrol noktaları güzel ayarlanmış. İlk yarısı zorlu tırmanış ve inişlerden oluşuyor, ikinci yarısı ise gölün kuzeyindeki düzlüklerde toprak yollarda geçiyor. Birlikte bu işi yaptığımız arkadaşlar dayanıklılık sporlarında ne kadar iyi olduklarını bir kez daha gösterdiler; hem fiziksel hem de zihinsel olarak. Onlardan çok şey öğreniyorum ve öğrenmeye devam edeceğim. Şimdi uzun uzun okumak isterseniz yazı aşağıda.
Güncelleme: Ben hikayeye ağırlık verirken, Aykut, parkur hakkındaki detaylı bilgiler ve yarış hakkındaki uyarıları da eklemeyi atlamamış. Onun yazısını da okumanızı öneririm.

İznik Ultra LogoBir ay kadar önce Caner, Ilgaz ve Aykut ile İznik’te rotayı incelemek, çalışmak ve denemek konusunda konuşmaya başlamıştık. Benim açımdan yapılacak olan etkinlik çok şey ifade ediyordu; Caner’in çalışmalarına destek olmak, dayanıklılık isteyen bir işe ultra maraton koşmuş üç koşucu ile girişmek, nisan ayında koşulacak yarışın rotasını görmek ve aynı şeylere gönül vermiş, kafayı takmış insanlarla bir iki gün geçirmek. Tarih konusunda biraz yazıştıktan sonra hem herkes için hem de yapılacak iş için uygun zaman olan 28 ocak günü için planlar yapıldı. 23-27 ocak haftası Türkiye’nin kuzeybatısını ve iç kesimlerini vuran çok ciddi bir soğuk hava dalgası geldi. 26 ocak gününe kadar vazgeçmek istemedim ama meteoroloji ve karayolları konusunda bakındığım her site o cuma Ankara’dan İznik’e gitmenin saçmalık olacağını anlatıyordu, ben de vazgeçtim. Ama sürekli “umarım onlar da gitmez de sonraki bir tarihte beraber gidebiliriz” diye düşünüp durdum. Neyse ki onlar için de seyahat çok zor ve yapılacak şeyi gerçekleştirmek imkansız olacağı için planı toptan bir hafta erteledik. Ben de 3 şubat öğleden sonra işten biraz erken çıkıp İznik’in yolunu tuttum.
Yazının devamı…