Kategori: İnceleme

Salomon RX S-Lab 3.0

Salomon RX S-Lab 3.0

Salomon RX S-Lab 3.0Koşucular olarak en çok önem verdiğimiz malzememiz ayakkabımızdır. Antrenman yaparken veya yarışta sadece ayak tabanımızı zeminin zararlarından korumakla kalmıyor, sağladığı yastıklama, kontrol veya desteklerle tüm ayak ve hatta bacak sağlımıza etkisi oluyor. Bu nedenle hem koşu ayakkabısı sektörü çok geniş ve çeşitli hem de bu konuda yazılanların sonu gelmek bilmiyor. Ben de bu konuda çok sayıda yazı yazdım. Ama yazılanlar, konuşulanlar hep sporu yaparken kullandığımız ayakkabılar ile ilgili. Peki, uzun ve yorucu antrenmanlar veya yarış sonrasında kullanılmak üzere dinlendirici modeller bu kalabalığın içinde sesini duyurabilir mi? Duyursa bile ne kadar ilgi çeker? Son dönemde, Salomon, bu tarzda bir modelini koşuculara ulaştırmaya çalışınca bu soruların cevaplarını da yavaş yavaş almaya başlıyor gibiyiz. Evet, Salomon, bu sporu yaparken değil, yaptıktan sonra kullanmamız için dinlendirci bir model üretiyor, RX S-Lab. Ben de son zamanlarda bu ayakkabıyı deneme fırsatı buldum. Gelin size biraz bahsedeyim.
Yazının devamı…

Salomon Sense Mantra İncelemesi

Salomon Sense Mantra İncelemesi

salomon sense mantraYeni yıla girdik, yavaş yavaş yeni sezon başlıyor. Benim listemde öncelikle Geyik Koşularının ilk yarışı var. Yani, esaslı bir patika koşusu, zorlu zemin ve parkurdan söz ediyoruz. Öncesinde, paralelinde veya hemen ardından Team Kronos’un Aydos Patika Yarışları serisi ve Team Ultra Trail Runner’ın Çekmeköy’deki uzun patika yarışları var. Sonra, Nisan ayında bence ülkenin en güzel ultra maratonu var. O da hem çok güzel bir parkurda hem de her türlü aksiliğe, sıkıntıya açık zeminde koşuluyor. Eminim bu yarışları (hepsini veya bir kısmını) gözüne kestiren koşucular yeni sezonda hangi patika ayakkabısını kullanacaklarını düşünmeye çoktan başlamışlardır. Ben de bazılarında olacağım için yeni bir şeyler mi baksam diye düşünürken sevgili Emre aracılığı ile Salomon Türkiye’den denemem için bir çift çok yakışıklı Sense Mantra geldi. Bir süredir değişik zeminlerde denediğim bu ayakkabıdan biraz söz etmek istiyorum ki patika ayakkabısı bakınanlar için bir alternatif olsun.
Yazının devamı…

Evde Etkili Bisiklet Antrenmanı

Evde Etkili Bisiklet Antrenmanı

trainerroad logoEveeet, kabullenmeye hazır mıyız? Kış geliyor. Ekim ayının başı itibariyle hızla soğuyan hava yeniden biraz ısınacak belki ama haziran veya temmuz aylarındaki gibi olmayacak. Peki, bu ne demek? Dışarıda yapılan bisiklet antrenmanları gerçekten zorlaşacak. Özellikle Ankara gibi şehirlerde hafta içi sabah işe gitmeden önce bisiklet antrenmanı yapmak artık neredeyse imkânsız. Saat 6:00-6:30 civarı sıcaklık 3-4 derecenin üstüne çıkmıyor. Çözüm; evde trainer. Tamam, trainer güzel bir icat ama ilerlemeyen bir bisikletin üzerinde oturup pedal çevirmek zaten sıkıcıyken bir de coğrafi değişimler olmadığından antrenmanı tek düze yapmak var. Zamanı temel alıp, hız kadans sensörü varsa saat desteğiyle kadans izleyip, viteslerle oynayarak çalışmalara biraz renk katmak mümkün ama tam anlamıyla olmuyor. Bu yazıda bu konuya bulduğum bir çözümün detaylarından bahsedeceğim.
Yazının devamı…

Garmin Forerunner 620 ve 220

Garmin Forerunner 620 ve 220

Garmin Forefunner 620 ve 220Garmin saat almayı planlıyor ve hangisini alsam diye düşünüyorsanız biraz bekleyin. Bugün Garmin iki yeni model duyurdu; FR 620 ve FR 220. Model numaralarına bakınca hemen bu blogda da incelemelerini yayınladığım iki modelin devamı oldukları anlaşılıyor; sırasıyla FR 610 ve FR 210. Ancak bu iki yeni model ile Garmin, çok farklı, yeni yaklaşımları masaya taşıyor. Henüz saatler satışa çıkmadı, zaten çıksa bile ülkemize gelmesi zaman alabilir. Dolayısıyla ben de henüz görüp deneyemedim ama yenilikleri çok dikkat çekici olduğundan hızla burada paylaşmak istedim.
Yazının devamı…

Saucony Virrata İncelemesi

Saucony Virrata İncelemesi

Saucony VirrataAğır, kalın tabanlı ve topuk farkı çok fazla olan ayakkabılardansa daha hafif, esnek ve topuk farkı düşük ayakkabıları tercih ediyorum. Daha önceki ayakkabı incelemelerimi ve ayakkabılar üzerine yazdığım birkaç yazıyı okuyanlar bu eğilimimi fark etmişlerdir. Saucony’nin bu kategorideki en çok satan model serisi olan Kinvara‘yı epey kullandım. İçinde yarı ve tam maraton koştum. Üçüncü nesli ile bir de triatlon koşu bölümü tamamladım. Kinvara benim koşu tarzıma ve ayak yapıma çok uygun. Bir inceleme yazısında da onun kuzeni hakkında bir şeyler yazmak istedim.
Yazının devamı…

Saucony Kinvara 3 İncelemesi

Saucony Kinvara 3 İncelemesi

Kinvara 3Kendime yeni koşu ayakkabıları almak için Avrasya Maratonu’nun geçmesini beklemiştim. 2013 yılında koşulacak Geyik Koşuları‘na ve İznik Ultra‘ya katılacağım için muhakkak bir patika ayakkabısı edinmem gerekiyordu. Ayrıca patika dışı kullandığım tüm ayakkabılarım da belirli bir kilometreye ulaştığından bir de asfalt ve piste yönelik bir ayakkabı almayı planlamıştım. İkisini birden almak için aralık ayında, sonradan Outrunner mağazasını açan Selçuk’un önceki mağazasına gittim. Aldığım patika ayakkabısı ile ilgili bir yazı da yazacağım ama bu yazının konusu o gün aldığım ve 2-3 aydır kullandığım Kinvara 3. Hazır Kinvara 4’ün de mayıs başında piyasaya çıkacağı duyurulmuşken çok geç kalmadan bu incelemeyi yayınlamam gerek.
Yazının devamı…

New Balance Minimus Trail 10

New Balance Minimus Trail 10

New Balance Minimus Trail 10Eylül ayında Ankara’da Eymir Gölü çevresinde koşulan yarı maratonda tempo ekibinde yer almıştım. Yarışın ana sponsoru olan New Balance Türkiye, tempo ekibinde yer alanların ayakkabı olarak diledikleri bir modeli seçebileceklerini söylediğinde uzun süredir aklımda olan iki ayakkabıyı denemek üzere en yakın New Balance mağazasının yolunu tuttum. Biri 890 V2 diğeri ise Minimus Trail 10 idi. 890 V2 daha konvansiyonel bir kategoride, tam bir geçiş ayakkabısı olarak nitelendirilemese de 8mm topuk farkı ve hafifliği ile diğer modellerin dışında duruyordu. Ama ben daha uç bir kategorinin parçası olan Minimus Trail 10’u tercih ettim. Aslında bu tercihi çok da çabuk yapamadım. Bunun nedeni aslında MT10’un özünde bir patika (trail) ayakkabısı olması benimse daha çok yolda ve pistte koşuyor olmamdı. Düşünürken, geçmişte bu ayakkabı hakkında deneyimlerini paylaşanların yolda da kullanışlı olduğu yönündeki yazdıkları aklıma geldi ve kararımı verdim. Ayakkabıyı eylül ayından beri kullanıp da bu yazıyı bu kadar geç yazmamın nedeni ise MT10’u henüz geçen hafta ilk kez patikada denemiş olmam. Aslen bir patika ayakkabısı olan MT10 incelemesi yazıp da hiç patikada deneyimlememek yanlış olurdu.
Yazının devamı…

Merrell Bare Access İncelemesi

Merrell Bare Access İncelemesi

Merrell Bare AccessKoşu formum ve adım atışım üzerinde çalıştığımın, bunun sonucunda da minimalist ayakkabılara geçiş yapma düşüncemin ipuçlarını, ayakkabılar ve çıplak ayakla koşu konulu yazılarımda fark etmişsinizdir. Uzun koşularımda ve maratonlarda Kinvara kullanmış, daha sonraları (her ne kadar minimalist ayakkabı kategorisinde olmasa da) orta ve uzun tempo koşularımda Fastwitch 5 kullanmaya başlamıştım. Kinvara’nın topuk farkı 4 (23mm-19mm), Fastwitch’inki 5 mm (18mm-13mm). Bu sırada fırsat buldukça (yani net ve zorlayıcı bir hedefi olmayan koşular sırasında) adım atışıma odaklanıyor, adımımı kısaltıp kadansımı artırmaya çalışıyordum. Bu yaz biraz daha radikal bir şeyler deneyebileceğime karar verip Merrel Bare Access (artık sonuna 1 eklemek gerekecek sanırım çünkü ben ayakkabıyı edinip bir inceleme yazıncaya kadar 2. versiyonu çıktı) satın aldım.
Bilgi: Bu incelemeye konu olan ürünü ben “satın aldım” ve kullanıyorum. Tüm görüş ve fikirler bana aittir. Yazı tamamıyla kendi deneyimlerimin özetidir.
Altı üstü ayakkabı” başlıklı yazımda minimalist ayakkabıların üç grupta ele alınabileceğinden söz etmiştim. (1) Topuk farkı sıfır olan ve hiç yastıklaması olmayanlar, (2) topuk farkı sıfır olan ama bir miktar yastıklamaya sahip olanlar ve (3) topuk farkı çok az yani 0-6 mm arası olan geçiş ayakkabıları. Merrel Bare Access 1, bu gruplardan ikincisine giriyor. Tabanı tüm ayak boyunca 13 mm. Topuk farkı sıfır ayakkabı denemek isteyen ama yastıklamadan vazgeçmek istemeyen koşuculara hitap ediyor. Yani aslında çok güzel bir kategoride çünkü minimalizme geçiş aşamasındaki koşucular en çok bu aralıkta toplanıyor. Ben de tam bu nedenle tercih ettim zaten.
Yazının devamı…

Garmin Forerunner 210 İncelemesi

Garmin Forerunner 210 İncelemesi

Garmin Forerunner 210Markalar ürünlerini isimlendirirken veya numaralandırırken çoğu zaman tutarlı davranıyorlar. Örneğin DSLR bir fotoğraf makinesi alacaksanız Canon makinelerde numaralar küçüldükçe daha profesyonel modellere doğru gidildiğini öğrendiğinizde her yeni modelin hangi aralığa yerleştiğini anlamanız kolaylaşır. Benzer yaklaşımı Garmin de sergiliyor. Ağırlıkla koşu için ürettiği modellerin seri adı Forerunner. Forerunner ailesinde numaralar büyüdükçe aletin yapabildikleri ve kapasitesi artıyor (ve tabii fiyatı da). Forerunner serisinde ad ve numaranın yanı sıra bazı modellerde bir de XT eki kullanılıyor. Bu da, o modellerin bisiklet ve yüzme gibi koşunun çapraz antrenman (cross training, xt) sporlarını da desteklediği anlamına geliyor. Daha önce bu Forerunner serisiden 610’u incelemiştim. Bu yazıda, daha düşük numaralı bir modeli, yani daha kısıtlı özellikleri olan ama başka avantajlara sahip olan 210’un incelemesini paylaşacağım.
FR210, 110’dan sonra çıkmış ve onun biraz daha fazlasını yapabilen bir model olarak duyurulmuş. Örneğin, FR110, footpod desteklemiyorken ve interval antrenmanları için özellikler içermiyorken FR210 bunlara sahip. Gelin isterseniz 210 neler yapabiliyor daha detaylı bakalım.
Yazının devamı…

Saucony Fastwitch 5 İncelemesi

Saucony Fastwitch 5 İncelemesi

Fastwitch 5 üst görünümSaucony Fastwitch 5 aslında benim Fastwitch ailesinden kullandığım ilk ayakkabı değil. Öncesinde Fastwitch 3 kullanmıştım. O ayakkabıyı da Ilgaz almış, sadece 20km kullanmış ve kendine uygun olmadığına karar vermişti. Tam o sırada aynı modeli araştırdığımı ve aynı numarayı kullandığımızı öğrenince bana önermişti. Uzun süre kullandım Fastwitch 3’ü. O kadar memnun kaldım ki halen kullanmaya devam ediyorum. Şu ana kadar 1150 km yaptım o ayakkabılarla ve halen çok severek giyiyorum. Neyse gelin isterseniz, bu incelemenin konusu olan o modelin devamı Fastwitch 5’e dönelim. Öncülünden memnun kalınca Fastwitch 5’i almaya karar verdim.
Yazının devamı…