Nike IAAF’den İzin Alsaydı

Nike IAAF’den İzin Alsaydı

Son yıllarda tüm ayakkabı markalarının ama özellikle Nike’in koşu ayakkabılarında yaptığı inovasyonlar epey konuşuldu. Özellikle Nike’ın maratonu iki saat altına indirme çabaları (Breaking2) ve bu sırada denenen modeller çok tartışma yarattı. Ben de daha önce Breaking2 ile ilgili yazdığım yazılarda Vaporfly’dan da söz etmiştim. Herkes kulak kabartmış “Acaba IAAF bu konuda ne diyecek?” diye bekliyordu. Aylar yıllar geçti. Sonunda IAAF (Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği) ocak ayı sonunda yeni kurallar duyurdu. Belgenin tamamı şurada görülebilir. Özeti/anlamı hakkında da çok yazılıp çizildi (bir örneği Runner’s World’de okunabilir). Ama en kısa özetle kurallar şunu diyor: 30 Nisan 2020 sonrasında yarışlarda kullanılacak ayakkabıların en az 4 aydır satılıyor (herkes tarafından alınabiliyor) olması, taban kalınlığının 40 mm’yi geçmemesi ve tabanında birden fazla plaka barındırmaması gerekiyor. Bu düzenlemeye göre, Nike Vaporfly Next% modelleri yarışlarda kullanılabilecek ama Eluid Kipchoge’nin 1:59 denemesinde kullandığı Alphafly modeli kullanılamayacak. Bu düzenleme neden uzun süre beklendikten sonra hızla çıkarıldı; çünkü olimpiyatlar yaklaşıyor ve bu teknoloji tartışmalarının gölgesi giderek büyüyor ve koyulaşıyordu.

Daha önce bir yazısının çevirisini yapıp yayınladığım Alex Hutchinson geçtiğimiz hafta bu konuda “Nike Vaporfly Savaşı Nasıl Kaybedildi” başlıklı bir yazı yayınladı. Nike’ın Vaporfly’ı IAAF’ye danışmadan/izin almadan çıkarmasını, onları mücadelede gafil avlayarak yenmek olarak gördüğünü söyledi. Gerçekten de her şey hızla olup bitti ve IAAF geç kaldı. Ama yine de Hutchinson diyor ki, Nike 2016’da IAAF’ye sorsaydı bile çok şey değişmezdi. Bunu da hayali bir telefon konuşması ile anlatmış. Bu hayali telefon konuşması güzel detaylar içerdiğinden ben de çevirip buraya koymak istedim.

Bu tartışma ile ilgili ben de uzun uzun yazabilirdim ama tartışma zaten interneti kaplamış durumda. Eminim merak eden herkes benden daha yakından izlemiştir. Ben bu hayali telefon görüşmesini eğlenceli buldum ve onu yayınlamakla yetineceğim. Yazının tamamını şurada okuyabilirsiniz.

Nike: Harika bir yeni ayakkabı ürettik, kurallara uyduğundan emin olmak istiyoruz.

IAAF: Tamam, anlatın bakalım. Ayakkabınız diğer tüm ayakkabılardan nasıl farklı?

Nike: Hımm, öncelikle orta tabanı içinde gömülü tüm orta taban boyunca uzanan kavisli bir karbon plakası var.

IAAF: Hani şu Paul Tergat’ın 2003’te maraton dünya rekorunu kırarken ayağında olan Fila modeli gibi mi?

Nike: Evet bir nevi öyle. Ama daha çok Haile Gebrselassie’nin dünya rekoru kırarken ayağında olan Adidas ProPlate’e benziyor. Aslında bizim bu yeni ayakkabıyı tasarlayan kişi doktorasını işte o Adidas’ın karbon-fiber plakasını tasarlayan adamla birlikte yapmış. Bu iki plakayı yan yana inceleyip test etseniz hangisinin hangisi olduğunu anlamakta epey zorlanırsınız.

IAAF: Tamam, e zaten Fila ve Adidas dışında birçok marka daha karbon-fiber plakaya sahip ayakkabılar üretti. Bir anda bu tip ayakkabıların adil olmadığına karar vermek için bir neden göremiyoruz.

Nike: Ama bir dakika, bir konu daha var. Bahsettiğimiz orta taban bizim ZoomX dediğimiz, önceki köpük malzemelerden hem daha hafif hem de daha elastik yeni bir malzemeden üretiliyor. Yani her adımınızda geri yaylanarak koşucuya daha fazla enerji sağlıyor.

IAAF: Adidas’ın Boost malzemesi gibi diyorsunuz değil mi? Hani şu 2013’te “koşu endüstrisindeki en büyük enerji dönüşü” diyerek böbürlendikleri ve Wilson Kipsang ile Dennis Kimetto’nun maraton dünya rekorunu kırarken kullandıkları modellerde olan malzeme gibi yani. Yoksa ondan sonra çıkardıkları şu yüksek elastiklikle daha da düşük ağırlığı bir araya getirdikleri Boost Light gibi mi?

Nike: Evet aslında çok benziyor. Boost daha önceki orta taban malzemelerinden yüzde 10 daha iyiydi, ona verdiğiniz enerjinin yaklaşık yüzde 75’ini geri çeviriyordu. ZoomX ondan yüzde 10 daha da iyi.

IAAF: Tamam, çok da dengeleri bozan bir şeye benzemiyor. Başka bir şey?

Nike: Evet, üçüncü anahtar yeniliğimiz neredeyse platform ayakkabılardaki kadar süper kalın orta taban.

IAAF: Hımm, Hoka’yı duydunuz mu?

Nike: Evet, aslında, onunki kadar kalın olmayacak. Ama çok yakın.

IAAF: O zaman bence tamamız. Şu bahsettiğiniz üç “yenilik” yıllardır hatta on yılladır tartışma yaratmadan kullanılan koşu ayakkabılarında uygulanmış fikirleri alıp karmasını yapmak gibi görünüyor.

Nike: Ama şu var: biz karışımı tam tutturduk. Bahsettiğimiz bu ayakkabı öncekilerden çok, çok daha iyi. Koşu ekonomisini yüzde dört iyileştirecek. Tüm rekorları yerle bir edecek!

IAAF: [Arka planda uzun bir kahkaha duyulur, sonra hoparlör kapanır ve kahkaha öksürükle kapatılır.] Tabii, tabii. Kulağa şahane geliyor. Hepsini basın açıklamasına ekleyin, eminim büyük bir çıkış yapacak. Bizim açımızdan sıkıntı yok.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir