Bölünmüş 100 km ve uykusuzluk
Biliyorsunuz yaklaşık 15 aydır olağanüstü bir dönemi yaşıyoruz. Hayatın her alanını etkileyen, altüst eden, hatta virüsün/hastalığın doğrudan aldığı hayatların yanı sıra ekonomik ve sosyal etkileriyle de dolaylı olarak hayatlara mal olan bir salgın hastalığın pençesindeyiz insanlık olarak. Hal böyle olunca en temel ihtiyaçlara odaklandık ve geri kalan her şey lüks oldu. Buna koşu yarışları da dahil. Zaten geçtiğimiz yıl birçok yarış iptal oldu. Bu yıl o yarışlara ne olacak herkes merakla bekliyor.
Ben kendisini yarışla motive eden birisi değilim, olmamaya çalışıyorum. Daha önce de çok yerde dile getirdim, ulaşılıp biten telik hedefler yerine atelik hedeflere, sürekli, hiçbir zaman yok olmayacak hedeflere odaklanıyorum. Örneğin, istediğim her an, özel bir hazırlık yapmadan, çıkıp 4 saatten hızlı bir maraton koşabilecek bedensel ve zihinsel konumda kalmak gibi bitmeyecek bir hedefim var. Kim bilir gün gelir bu “4 saatten hızlı” kısmını “4,5 saatten hızlı” şeklinde değiştiririm ama yine de tükenmeyen atelik bir hedefim olur elimde. Hatta geçtiğimiz günlerde bu hedefi halen tutturmuş vaziyette miyim diye bir kontrol koşusu da yaptım. Şimdilik her şey yolunda görünüyor.
…