Etiket: challenge

Bölünmüş 100 km ve uykusuzluk

Bölünmüş 100 km ve uykusuzluk

Biliyorsunuz yaklaşık 15 aydır olağanüstü bir dönemi yaşıyoruz. Hayatın her alanını etkileyen, altüst eden, hatta virüsün/hastalığın doğrudan aldığı hayatların yanı sıra ekonomik ve sosyal etkileriyle de dolaylı olarak hayatlara mal olan bir salgın hastalığın pençesindeyiz insanlık olarak. Hal böyle olunca en temel ihtiyaçlara odaklandık ve geri kalan her şey lüks oldu. Buna koşu yarışları da dahil. Zaten geçtiğimiz yıl birçok yarış iptal oldu. Bu yıl o yarışlara ne olacak herkes merakla bekliyor.

Ben kendisini yarışla motive eden birisi değilim, olmamaya çalışıyorum. Daha önce de çok yerde dile getirdim, ulaşılıp biten telik hedefler yerine atelik hedeflere, sürekli, hiçbir zaman yok olmayacak hedeflere odaklanıyorum. Örneğin, istediğim her an, özel bir hazırlık yapmadan, çıkıp 4 saatten hızlı bir maraton koşabilecek bedensel ve zihinsel konumda kalmak gibi bitmeyecek bir hedefim var. Kim bilir gün gelir bu “4 saatten hızlı” kısmını “4,5 saatten hızlı” şeklinde değiştiririm ama yine de tükenmeyen atelik bir hedefim olur elimde. Hatta geçtiğimiz günlerde bu hedefi halen tutturmuş vaziyette miyim diye bir kontrol koşusu da yaptım. Şimdilik her şey yolunda görünüyor.

Yazının devamı… Yazının devamı…

1’den 30’a ya da Yıl Sonu Zorlayıcı Hedefi

1’den 30’a ya da Yıl Sonu Zorlayıcı Hedefi

Ne demek 1’den 30’a? Yıl sonu zorlayıcı hedefi nasıl bir şey? Uzun lafın kısası şu: Aralık ayı boyunca her gün o gün ayın kaçı ise o kadar km koşmak. Yılı bitirmek için güzel bir zorlayıcı hedef. Evet, bir aydır her gün koşuyorum ve her gün bir önceki günden 1 km fazla koşuyorum. Daha önce kendi kendime uydurduğum, aslında hiçbir antrenman yaklaşımına uymayan hatta belki de hepsi ile ters düşen ama yapmak istediğim için kontrollü biçimde sürdürdüğüm benzer zorlayıcı hedefler belirlemiş, gerçekleştirmiş ve tamamlamak için sarf ettiğim çabayı, uygulamasını paylaştığım yazılar yazmıştım. Bu yıl, yıl sonu değerlendirmesi yapmak için elimde çok fazla bir şey olmadığından onun yerine bu “saçma” meydan okumanın hikayesini yazmak daha mantıklı geldi.

Yazının devamı… Yazının devamı…

Triatlon ve Ironman

Triatlon ve Ironman

ironman-bikesÖnce biraz tarih… Bu sporun tarihini inceleyenlerce 1974 gerçek ortaya çıkış yılı olarak kabul ediliyor. Tarih kayıtlarında bu yıldan önce tam olarak triatlon denemese de benzer bazı etkinliklere rastlanmış. 1902, 1920, 1921, 1945 ve 1960 yıllarında benzer etkinliklere dair izler var ancak ilk olarak 1974 yılında 25 Eylül’de San Diego’da Don Shanahan ve Jack Johnstone’un önderliğinde San Diego Track Club tarafından Mission Bay Triathlon adıyla bir yarış düzenleniyor. 46 kişi katılıyor. Bu yarış halen koşulmakta ve mesafeleri 500 m yüzme, 15 km bisiklet ve 5 km koşu şeklinde. Ertesi sene 25 Haziran’da bu sefer Coronado’da Coronado Optimists Sports Fiesta Triathlon adıyla bir yarış düzenleniyor. Bu yarış yıllık olarak en uzun süre tekrarlanan yarış ünvanına da sahip. Asıl bomba 1978 yılında geliyor. Mid-Pacific Road Runners üyeleri ve Waikiki Swim Club üyeleri arasında koşucular mı yoksa yüzücüler mi daha fittir tartışması başlıyor. Donanmada asker olan John Collins, Eddy Merckx’in o güne kadar ölçülmüş en yüksek maksimum oksijen taşıma kapasitesine sahip olduğunu, belki de en fit olanın bisikletçiler olduğunu ortaya atmasıyla alevlenen tartışmanın bu üç sporun içinde olduğu çok uzun bir müsabaka ile çözülebileceğine karar veriyorlar. O sıralar Hawai’de düzenlenmekte olan üç yarışı; 2.4 kilometrelik Waikiki Roughwater yüzme yarışını, 185 kilometrelik Around-Oahu bisiklet yarışını ve Honolulu maratonunu, birleştirip bir yarış tasarlıyorlar. Ama aralarında daha önce Around-Oahu bisiklet yarışına katılan olmadığından o yarışın aslında iki güne yayıldığını bilmiyorlar. Yarışı tasarlayanlardan Collins “bu yarışı ilk bitiren kim olursa ona Ironman (demir adam)” diyelim diyor. Yarışa 15 kişi başlıyor ve 12’si yarışı tamamlıyor. Gordon Haller 11 saat 46 dakika ve 58 saniyede yarışı tamamlayarak ilk Ironman unvanını alıyor.
Yazının devamı…