Etiket: inceleme

Merrell Bare Access İncelemesi

Merrell Bare Access İncelemesi

Merrell Bare AccessKoşu formum ve adım atışım üzerinde çalıştığımın, bunun sonucunda da minimalist ayakkabılara geçiş yapma düşüncemin ipuçlarını, ayakkabılar ve çıplak ayakla koşu konulu yazılarımda fark etmişsinizdir. Uzun koşularımda ve maratonlarda Kinvara kullanmış, daha sonraları (her ne kadar minimalist ayakkabı kategorisinde olmasa da) orta ve uzun tempo koşularımda Fastwitch 5 kullanmaya başlamıştım. Kinvara’nın topuk farkı 4 (23mm-19mm), Fastwitch’inki 5 mm (18mm-13mm). Bu sırada fırsat buldukça (yani net ve zorlayıcı bir hedefi olmayan koşular sırasında) adım atışıma odaklanıyor, adımımı kısaltıp kadansımı artırmaya çalışıyordum. Bu yaz biraz daha radikal bir şeyler deneyebileceğime karar verip Merrel Bare Access (artık sonuna 1 eklemek gerekecek sanırım çünkü ben ayakkabıyı edinip bir inceleme yazıncaya kadar 2. versiyonu çıktı) satın aldım.
Bilgi: Bu incelemeye konu olan ürünü ben “satın aldım” ve kullanıyorum. Tüm görüş ve fikirler bana aittir. Yazı tamamıyla kendi deneyimlerimin özetidir.
Altı üstü ayakkabı” başlıklı yazımda minimalist ayakkabıların üç grupta ele alınabileceğinden söz etmiştim. (1) Topuk farkı sıfır olan ve hiç yastıklaması olmayanlar, (2) topuk farkı sıfır olan ama bir miktar yastıklamaya sahip olanlar ve (3) topuk farkı çok az yani 0-6 mm arası olan geçiş ayakkabıları. Merrel Bare Access 1, bu gruplardan ikincisine giriyor. Tabanı tüm ayak boyunca 13 mm. Topuk farkı sıfır ayakkabı denemek isteyen ama yastıklamadan vazgeçmek istemeyen koşuculara hitap ediyor. Yani aslında çok güzel bir kategoride çünkü minimalizme geçiş aşamasındaki koşucular en çok bu aralıkta toplanıyor. Ben de tam bu nedenle tercih ettim zaten.
Yazının devamı…

Garmin Forerunner 210 İncelemesi

Garmin Forerunner 210 İncelemesi

Garmin Forerunner 210Markalar ürünlerini isimlendirirken veya numaralandırırken çoğu zaman tutarlı davranıyorlar. Örneğin DSLR bir fotoğraf makinesi alacaksanız Canon makinelerde numaralar küçüldükçe daha profesyonel modellere doğru gidildiğini öğrendiğinizde her yeni modelin hangi aralığa yerleştiğini anlamanız kolaylaşır. Benzer yaklaşımı Garmin de sergiliyor. Ağırlıkla koşu için ürettiği modellerin seri adı Forerunner. Forerunner ailesinde numaralar büyüdükçe aletin yapabildikleri ve kapasitesi artıyor (ve tabii fiyatı da). Forerunner serisinde ad ve numaranın yanı sıra bazı modellerde bir de XT eki kullanılıyor. Bu da, o modellerin bisiklet ve yüzme gibi koşunun çapraz antrenman (cross training, xt) sporlarını da desteklediği anlamına geliyor. Daha önce bu Forerunner serisiden 610’u incelemiştim. Bu yazıda, daha düşük numaralı bir modeli, yani daha kısıtlı özellikleri olan ama başka avantajlara sahip olan 210’un incelemesini paylaşacağım.
FR210, 110’dan sonra çıkmış ve onun biraz daha fazlasını yapabilen bir model olarak duyurulmuş. Örneğin, FR110, footpod desteklemiyorken ve interval antrenmanları için özellikler içermiyorken FR210 bunlara sahip. Gelin isterseniz 210 neler yapabiliyor daha detaylı bakalım.
Yazının devamı…

Saucony Fastwitch 5 İncelemesi

Saucony Fastwitch 5 İncelemesi

Fastwitch 5 üst görünümSaucony Fastwitch 5 aslında benim Fastwitch ailesinden kullandığım ilk ayakkabı değil. Öncesinde Fastwitch 3 kullanmıştım. O ayakkabıyı da Ilgaz almış, sadece 20km kullanmış ve kendine uygun olmadığına karar vermişti. Tam o sırada aynı modeli araştırdığımı ve aynı numarayı kullandığımızı öğrenince bana önermişti. Uzun süre kullandım Fastwitch 3’ü. O kadar memnun kaldım ki halen kullanmaya devam ediyorum. Şu ana kadar 1150 km yaptım o ayakkabılarla ve halen çok severek giyiyorum. Neyse gelin isterseniz, bu incelemenin konusu olan o modelin devamı Fastwitch 5’e dönelim. Öncülünden memnun kalınca Fastwitch 5’i almaya karar verdim.
Yazının devamı…

Garmin Forerunner 610 İncelemesi

Garmin Forerunner 610 İncelemesi

Garmin Forerunner 610Garmin Forerunner 610, Garmin’in koşucular için olan serisinin son halkası. Forerunner (FR) 405 ve 410 sonrasında şekillendirildiğinden o serilerin kullanıcılarından gelen geri beslemeler dikkate alınarak geliştirilmiş. Sonuçta onlara nazaran daha ince daha hoş görünüme sahip bir saat ortaya çıkmış. Daha önce FR405 kullanmış ve tasarımının ne kadar “fason” göründüğüne şaşırmıştım. Oysa FR405, daha önceki FR saatlere göre çok daha estetik ve antrenman dışında da kullanılabilecek bir saat olarak tanıtılmıştı. Neyse ki FR610 bu konuda bir adım daha ileride. Gelin isterseniz daha derinlemesine bir incelemeye girişelim.
Yazının devamı