Etiket: Sparta

Spartathlon 2017

Spartathlon 2017

[Turkish version]

Where were you at 15:48 on Saturday, September 30, 2017? What were you doing? Maybe many of you do not remember that detail, but I remember that minute with incredible clarity and I am sure it will not be possible for me to forget it for a very long time, maybe my whole life. At that minute, I was running along Konstantinou Palaiologou Street towards the Leonidas statue in Sparta, Greece. The street was crowded and everyone around was applauding and cheering. That 500 meters run on the street was the end of the 246-kilometre run which I started in front of the Acropolis ruins in Athens the previous morning. I reached the statue, resting my arms on its left foot and my head on my arms, thinking about the last six months and the effort I made in these months for 5-6 seconds. I will not hide, my eyes were wet. Yes, the race itself was long and tough but the preparation period was even longer and more difficult. That foot was a symbol of a very long term goal and I had reached the foot, I had finished the Spartathlon. It was okay to let myself go now.

Yazının devamı… Yazının devamı…

Spartathlon 2017

Spartathlon 2017

[English version]

30 Eylül 2017 cumartesi günü öğleden sonra 15:48’de neredeydiniz, ne yapıyordunuz? Belki birçoğunuz anımsamıyordur ama ben o dakikayı inanılmaz bir berraklıkta hatırlıyorum ve eminim çok uzun bir süre, belki tüm hayatım boyunca da unutmam pek mümkün olmayacak. O dakikada Yunanistan’ın Sparta şehrinde Konstantinou Palaiologou Caddesi boyunca Leonidas heykeline doğru koşuyordum. Cadde kalabalıktı ve çevredeki herkes alkışlıyor, tezahürat ediyordu. Caddede yaptığım o 500 metrelik koşu önceki günün sabahında Atina’daki Akropolis kalıntıları önünden başladığım 246 kilometrelik koşunun sonuydu. Heykele ulaştım, sol ayağına kollarımı, kollarıma da başımı dayayıp 5-6 saniye boyunca geçen 6 ayı ve bu aylarda verdiğim çabayı düşündüm. Saklamayacağım, gözlerim doldu. Evet, yarış kendi başına uzun ve zorluydu ama öncesindeki hazırlık dönemi daha da uzun ve daha da zorluydu. O ayak, çok uzun vadeli bir hedefin sembolüydü ve ben ayağa ulaşmıştım, Spartathlon’u bitirmiştim. Artık kendimi bırakmamda bir sakınca yoktu.

Açıklama: Önceden söylemeliyim, yazı biraz uzun. Tüm olan biteni unutmamak için, ileride okuyup anımsamak için yazdım. Bir yarış raporundan çok yarış macerası gibi düşünmekte fayda var. 

Yazının devamı …