Etiket: rfc

Runfire Kapadokya Sonrası

Runfire Kapadokya Sonrası

“You’re better than you think you are and you can do more than you think you can!”
“Olduğunuzu düşündüğünüzden çok daha iyisiniz ve yapabileceğinizi düşündüğünüzden çok daha fazlasını yapabilirsiniz!”
– Ken Chlouber (Leadville)

Tuz Gölü'nde güneş batıyor. 50.km
Tuz Gölü’nde güneş batıyor. 50.km

Birkaç hafta önce Runfire Kapadokya (Cappadocia) Ultramaratonu’na (RFC)katılmaya henüz karar verememiştim çünkü halen kafamda şüpheler vardı. Üst üste o kadar kilometre koşmayı hiç denememiştim. O ana kadar haftada en fazla 100 km koşmuştum. Üst üste kilometre anlamında tek denemem 5 gün arka arkaya yarı maraton koşmak olmuştu. RFC’de ise 6 gün içinde 240 kilometreden fazla koşmam bekleniyordu. O kadar iyi miydim, bu kadarını yapabilir miydim? Bazen olur ya, kafanızda bir soru dolanıp dururken ummadığınız bir anda cevap karşınıza çıkıverir. Ben de, internette dolaşırken Ken Chlouber’in yukarıdaki cümlesine rastladım. Sanki doğrudan bana söylüyor gibiydi, o gün kararımı verdim.
RFC, çok güne yayılmış çok etaplı ve kendine yeterlilik ilkesi ile koşulan bir ultramaraton (multi-day, multi-stage, self-sufficient). Yani, birden çok -6- gün boyunca sürüyor ama her gün bir etabı koşuluyor ve yarış başladıktan sonra sadece yanınıza aldıklarınızla yetinmek zorundasınız. Uyumak, dinlenmek, karnınızı doyurmak, temizlenmek vb. tüm ihtiyaçlarınızı çantanızda taşıdıklarınızla karşılamak durumundasınız. Dolayısı ile iyi hazırlanmak şart. Bu konuda ben küçük bir yazı yayınlamıştım (Caner ise büyük bir yazı hazırlamıştı). Peki geçtiğimiz hafta düzenlenen bu yarış ve kamp süreci nasıldı? Gelin isterseniz şimdi elimden geldiğince detaylarıyla bunu anlatayım sizlere.
Yazının devamı