Ritim Blog

Hakkımda

MertBen Mert Derman, 1975 doğumluyum. ODTÜ’den mezunum ve 2000 yılından bu yana yazılım alanında çalışıyorum. 2008 yılının temmuz ayından bu yana aktif bir yaşam sürdürüyorum. Yani o tarihten beri düzenli olarak spor yapıyorum. Ondan önce ortaokul ve lisede voleybol oynamak ve sonrasında üniversite yıllarında keyif amaçlı scuba dalışları yapmak dışında spor yaptığımı söyleyemem. Dolayısı ile spor yapmaya başlamak isteyen ve geçmişinde spor yapmamış birçok kişi ile ortak bir hikayeye sahibim.

İlk yarışım, 8 Mart 2009’da Antalya’da katıldığım bir yarı maratondu. Bu ilk hedefimdi ve başarılı olabildim. Daha sonra 18 Ekim 2009’da Avrasya Maratonu’nda tam maraton koştum ve sonrası çorap söküğü gibi geldi. Koşunun yanına, 2012 yazı itibariyle yüzmeyi, 2013 ilkbaharında da bisikleti ekledim. 2013 yılında sprint ve olimpik triatlonlara katıldım ve sonrasında triatlonun daha uzun mesafelerini gözüme kestirdim. Koşu dünyasından uzaklaşmadan triatlon dünyasına girebildim.

Tüm bu yaptıklarımı “istikrarlı ve disiplinli bir şekilde dayanıklılık sporları ile uğraşmak” şeklinde özetleyebiliriz. Halen her mesafede koşu yarışlarına katılmaya çalışıyorum. Bunlar maraton ve yarı maratonlar olduğu gibi daha kısa veya daha uzun yarışlar da olabiliyor. En uzunu 246 km’lik Spartathlon olmak üzere ultramaratonlarda da koştum. Katıldığım tüm yarışları burada tek tek yazmam imkansız o nedenle sitede bu işe özel “Sonuçlar” isimli bir sayfa yarattım. Bu sayfada aynı zamanda en iyi derecelerimi de görebilirsiniz.

Dayanıklılık sporları ile ilgili tek yaptığım şey bu sporların antrenmanlarını yapıp yarışlarına katılmakla kısıtlı değil. Başlarken bu konularda neredeyse hiç Türkçe kaynak olmadığını fark ettiğimden ana dili Türkçe olan ve bu sporlara ilgi duyan herkes için bilgi biriktirmeye ve paylaşmaya çalışıyorum. Bunun için yazıyorum, konuşuyorum ve teknolojik altyapılar kullanarak bilgilerin paylaşılmasını ve yayılmasını kolaylaştırmaya çalışıyorum.

Bir konuya ilgi duymaya başladığımda o konu hakkında sürekli daha da derinleşen bir bilgi açlığına kapılan ve konu hakkında sürekli araştırıp okuyan bir kişiliğim olduğundan koşmaya başladığımdan beri koşmak, antrenman yapmak, fiziksel dayanıklılığı artırmak ve sakatlıklar hakkında ulaşabildiğim her kaynaktan bilgi edinmeye çabalıyorum. Edindiğim bilgilerin izini tutmanın akıllıca olacağını, bu sırada benzer bilgilerin arayışında olanlar ile paylaşılabileceğini fark edince bu blogda yazmaya başladım.

Ardından insanlara yazarak ulaşmanın yanına sesle de ulaşılabileceğini düşünüp Ilgaz Kuruyazıcı ile Türkiye’nin ilk ve tek koşu podcasti olan Koşturmaca Podcast‘i yarattım. Periyotları belirli değildi belki ama fırsat buldukça yayınladığımız 60 bölümü var. Öte yandan diğer koşucu arkadaşlarla birlikte daha çok motivasyon ve haber amaçlı olarak da bir site ortaya çıkartmıştık, Koşu Gazetesi. Orada da yazılar yazdım. Gazetede artık yeni yazı yayınlanmıyor ama var olanların birçoğu zamansız olduğundan keyifle okunabilir. Ayrıca Koşu Gazetesi altında Aykut Çelikbaş ile birlikte yönettiğimiz Koşu Forum isimli bir forum oluşturdum. 2018’in Nisan ayı ile 2019’un aynı ayı arasında “Ritim Blog Koşu Postası” isimli bir newsletter/haber postası hazırlayıp abone olanlarla paylaştım. Ancak takip ve talep eden sayısı çok az olunca o girişimim tarihteki yerini aldı. Eski sayıları halen ulaşılabilir durumda. Şu anda da Can Özbek ile birlikte “Ayarı Kaçanlar” isimli bir podcast yayını gerçekleştiriyoruz. Tüm podcast dinleme araçlarından ve Spotify’dan erişilebilir durumda.

Yazdıklarım ve anlattıklarım, okuduklarımdan ve dinlediklerimden oluşturduğum şeyler. Ancak her zaman yanlış olabileceklerinin/düzeltilebileceklerinin farkında olarak okunmalı, dinlenmeli, takip edilmeli. Umarım insanlar yazılanlardan, konuşulanlardan faydalanabilir ve bu konulara ilgi duyarlar.

Tüm yazdıklarımda yazım ve dilbilgisi hataları yapmamaya çok dikkat ediyorum. Bunun için sadece benim gözüm, dikkatim ve bilgim yeterli olmuyor. Tüm yazıları  en ince detayına kadar okuyup kontrol eden editörüme, eşim Başak Gürbüz Derman‘a bu konuda çok şey borçluyum.

Ek: TedXBlis etkinliğinde yaptığım “İmkansıza Adım Atmak” başlıklı şu konuşma da bir nevi “hakkında bölümü” sayılı ancak tarihi eski olduğundan üzerine çok şey eklendi.

Exit mobile version