Tarsus Yarımaratonu 2014
Geçtiğimiz hafta sonu, 16 Mart pazar günü ikinci defa Tarsus Yarımaratonu’nu koştum. Tarsus bu yıl oldukça kalabalık bir koşucu topluluğuna ev sahipliği yaptı. Binden çok koşucu yarımaratonu tamamladı. Çok sayıda yabancının da katıldığı koşuda 10 atlet 1:05:00 altında derece ile yarışı tamamladı. Erkeklerde birinci olan Samuel Benard Cheruiyot 1:03:20, kadınlar da birinci olan Zinash Hayle Tola da 1:12:26 koştular. Erkeklerde 890, kadınlarda da 114 koşucu parkuru tamamladı. Peki, toplam 1004 kişinin tamamladığı yarışta ben ne yaptım, gelin biraz ondan söz edeyim.
Aslında maraton en iyi derecemi yaptığım Runtalya 2014’ün üzerinden henüz 2 hafta geçmiş ve hatta yedi gün üst üste yarımaraton koştuğum haftadan sonra da henüz 4 hafta geçmiş olmasına karşın Tarsus Yarımaratonu’nda koşmaya kararlıydım. Zaten kaydımı birkaç ay önce yapmış, uçak biletimi almıştım. Annem ve babam Mersin’de oturuyorlar. Ben de Tarsus doğumluyum. Yani yarış aslında memleketimde yapılıyor. Hem ailemi ziyaret etmek ve doğup büyüdüğüm yerleri görmek hem de ülkede yapılan önemli yarımaratonlardan birinde koşmak henüz tam dinlenmesem de beni yarışa çeken etkenlerdi.
Runtalya sonrası zaten toparlanma dönemi olarak gördüğüm iki haftada çok fazla koşmadım. Cuma günü Mersin’e gittiğinde kafamda yarış ile ilgili hiçbir hedef yoktu. Başladıktan sonra durumuma bakacak, iyi hissedersem antrenmanda koştuğum 1:28:13’den daha iyi bir sonuç için zorlayacaktım. Baktım yorgunluk hissediyorum geri adım atıp koşunun keyfini çıkaracaktım.
Cumartesi günü annem ve babamla önce humus yemeye 🙂 ardından da makarna partisinin yapılacağı Tarsus Belediyesi’nin tesislerine gittik. Çukurova denince akla et yemekleri geliyor. Ama ben et yemediğimden benim için Tarsus lezzeti demek humus demek. Sadece humus satan bolca lokanta var. Yarış öncesi beslenmeyi böylece halledip makarna partisine geçtik. Geniş bir alanda çok sayıda masa kurulmuştu. Üç ana noktadan makarna, tatlı, ayran vs. dağıtımı yapılıyordu. Hava çok güzel olduğundan insanların da keyfi yerindeydi. Kısa birkaç konuşma sonrası belediye bandosu kısa ama eğlenceli bir konser verdi. Makarna partisinin yapıldığı mekanda göğüs numarası ve çip dağıtımı da yapıldığından ikisini bir arada halletmek işime geldi. Bu toplanmada, değişik şehirlerden gelen topluluklara sağlanan ulaşım imkânı dikkatimi çekti. Çok sayıda otobüs bu kafilelere ayrılmış ve gereken her yere onları taşıyorlardı. Bildiğim kadarıyla belirli sayıda sporcu için şehirlerinden Tarsus’a ulaşım ve hatta Tarsus’ta konaklama imkânı da sağlanmıştı. Bu anlamda oldukça bonkör bir organizasyon olduğunu söylemeliyim.
Pazar sabah 8:30 gibi yarışın başlayacağı noktadaydık. Osman Atakan Tekin (Maratontürk) mikrofonu ile start noktasındaki yerini almıştı. Hangi şehirlerden katılım olduğunu, sporcular seslendikçe, tek tek sabırla saydı. Belediye Başkanı’nın konuşmasından hemen önce 2011’de tanık olduğum saçmalık yine yaşandı. Öndeki grup ısrarla start takına yaklaşmaya çalışıyordu. Bu sene bunu önlemek için takın gerisine iki adet şerit bile çekilmişti. İlkinin arkasında elit atletler, ikincisinin arkasında da biz amatörler yerimizi almıştık. Ancak çip sisteminin nasıl çalıştığını anlamadıklarından mı yoksa başlangıç anında çekilecek fotoğraflarda görünebilmek için mi bilinmez insanlar ilk şeridin altından geçip elit atletlerin yanına geçtiler. Hatta sonraki şeridi bile zorlamaya başladılar. Osman Atakan Tekin, mikrofondan ne kadar dil dökse de bu garipliği yine önleyemedi. Saat tam 9:00’da belediye başkanının kısa konuşması da bitti, hadi yarış başlasın derken yarış sonrası konser verecek olan Gökhan Özen’in de startta olmak istediği duyuldu. Bir türlü start noktasına gelemediğinden komik anlar yaşandı. Koşucular sabırsızlanıp yuhalamaya başladılar, organizasyondakiler Gökhan Özen’i acele ettirmeye çalıştılar vs. Tüm bu komedinin canımı sıkmasına izin vermedim, sabırla bekledim. Derken yarış başladı.
Kalabalığı hızla geçip kendi hızımdakilere yetişmem ilk kilometreyi geçerken oldu. Saate baktım, ilk kilometreyi 4:00 dk/km ortalama ile geçmiştim. Biraz yavaşlayıp 4:05’de kalmaya karar verdim. Ama daha birkaç kilometre olmadan bunun çok olası olmadığını, böyle bir hız için halen yorgun olduğumu fark ettim. 4:08-4:10 dk/km aralığında kalmaya karar verdim. Nabzım da alışık olduğumdan biraz fazla görünüyordu ama yarışın ilk yarısı geçilirken bu tempoyu koruyabildiğimi anladım. 10-11. kilometreler çok az da olsa yukarı eğimli bölümler. Bu aralıkta düşen tempom 4:15 dk/km’ye kadar geriledi. Daha başında çok zorlamamaya karar verdiğimden becerebildiğim kadar hızlı ama sıkıntı yaşamayacak kadar da temkinli gidiyordum. Derken 15.km civarında sağ kalçamda, bir yıldan uzun süredir devam eden ama uzun zamandır da rahatsızlık vermeyen ağrı kendini göstermeye başladı. Bu noktadan sonra daha fazla zorlamama yorgunluk izin verse bile bu ağrı izin vermeyecekti. Her ne kadar antrenmanda yaptığım dereceye çok yakın gidiyor görünsem de 30-40 saniye için sakatlık riskini almamaya kararlıydım. Açıklanan resmi sonuç 1:28:42 ve bu yarışlarda koştuğum en iyi derece (bundan önce Adana Yarımaratonu’nda 1:31:47 koşmuştum). Yarış sonrasında çok zaman geçirmeden Mersin’e döndük. Sağ bacak/kalça bölgesinde ağrı için epey esneme/gerdirme yaptım ve azalması için olabildiğince dinlendirdim.
Tarsus Yarımaratonu giderek kalabalıklaşan bir yarış. Gelecek sene de sayının artacağına inanıyorum. Parkur oldukça düz, organizasyon bonkör, su istasyonları yeterli ve hava oldukça güzel. Gezilip görülecek yerler var, lezzet turizmi olarak görülebilecek bir bölge ve dediğim gibi destekçilerle beraber organizasyon oldukça istekli. Hatta önümüzdeki yıllarda Mersin’de bir tam maraton planladıklarını bile dile getirdiler. Sonbaharda yapılacak bu maraton için sabırsızlıkla bekliyor olacağım.
Not: Tarsus Yarımaratonu’nun parkur detaylarını merak edenler için Garmin Connect’de rota olarak kaydettim
“Tarsus Yarımaratonu 2014” hakkında 4 yorum var
Tebrik ederim.
Uzun zamandır takip ediyorum yazılarınızı.
Çevirileriniz gözlemleriniz gerçekten kaynak niteliğinde.Merak ettiklerim var mesela kaç kalori harcadınız bu yarı maratonda ne kadar kilo kaybettiniz?Diğer maratonlarla karşılaştırdığınızda harcanan kalori miktarı nasıl değişiklik gösteriyor?
İlk başladığınız dönemden beri dinlenik nabızda ne gibi değişiklikler oldu.
Fizyolojik açıdan sizde meydana gelen değişimlerden bahsedermisiniz?
hoşça kalın.
Merhaba, bazen yorumları atlayabiliyorum, sonra da araya zaman giriyor ve tümden aklımdan çıkıyor. Kusura bakmayın.
Aktivite sırasında ne kadar kalori yakıldığını ölçmek neredeyse imkansız. Bunun için yaş, cinsiyet, kilo, aktivitenin cinsi gibi değişkenlerin kullanıldığı formüller var ama genel formüller olduğundan ne kadar gerçekçi bilinmez. Kullandığımız saatler kişisel bilgilerimizi girdiğimiz için bunları hesaplayıp gösteriyorlar. Ben kalori yakımı detayıyla çok ilgilenmediğim için bu verilere pek göz atmam. Kullandığım saat ve birkaç uygulama aşağı yukarı bu yarış için 1450-1500 kcal veriyor. Yarı maratonlarda kilo kaybı çok olmuyor. Hiç yarış öncesi ve sonrası tartılmadım ama sıcak ve kuru bir havada koşulan maratonda 2-2,5 kg kadar kaybediyor olabilirim.
İlk başladığım dönemlerde dinlenik nabzım giderek düşmüştü. Antrenmanlarımdaki artış ve devamlılıkla bir yere kadar geriledi ama artık sabitlendi sanırım. Son ölçtüğümde 46-47 bpm civarındaydı.
İlginiz için ben teşekkür ederim.
Mert