2012 özeti ve 2013'e bakış

2012 özeti ve 2013'e bakış

RFC'de sürünürken
RFC’de sürünürken
Bloglarda, yıl biterken yılı değerlendirmek bir moda gibi algılanıyor olabilir ama bu aslında blog yazarlarının veya insanların gözü önünde bir şeyler yapan herkesin yapması gereken bir değerlendirme bence. Hedefler koymak, sonra süreç boyunca bunları ölçmek, izlemek nasıl hedeflere ulaşmak için gereken şeylerse belli zaman dönümlerinde topluca muhasebe yapmak da önemli. Ben de hem “ritim” açısından hem de kendi açımdan yılı kısaca değerlendiren bir yazı yazmak istedim.

Bu blogu 2009 yılının Ağustos ayında açmıştım. 2009, benim hem koşucu olarak hem de koşu konusunda blog yazarı olarak acemilik dönemimdi. Hatta 2010 ve 2011’de yaptığım gibi yılın özeti ve yeni yıla bakış gibi bir yazı bile yazmamışım. 2010 özetinde tamamen koşular ve kendi kazanımlarıma değinmiştim. 2011 özetinde ise blog istatistiklerinden ve en çok ilgi çeken yazılardan bahsetmiştim. Bu yıl da benzer bir döküm yapmak istiyorum.

Ritim

Bu yıl blogda eskiye göre çok daha fazla yazı paylaştım. Yılın başında hedeflerimden biri de buydu zaten. Aslında rakamsal olarak kafamdaki değerlere ulaşamadım ama bunun geçtiğimiz yılın çok sıkıntılı bir dönemi de içeriyor olması ile ilgisi var. Yıl boyunca bu yazı dâhil 32 post yazmışım. Ben çok yazdıkça okuyan ve paylaşan insan sayısı da artmış. 2010 yılında toplam 7.600, 2011 yılında ise 18.000 ziyaret almışken 2012 yılında toplam ziyaret sayısı 44.800 olmuş. Yani, 2,5 kat daha fazla insana ulaşmışım. 2012 boyunca her ay bu siteyi ziyaret edenlerin sayısı düzenli olarak artmış. Umarım 2013’te bu artış devam eder.

Aylık ziyaretçi sayıları
Aylık ziyaretçi sayıları

Bu yıl içinde blogda incelemeler yazmaya başladım. Ayakkabı ve koşu saatleri ile başlayan inceleme serisini 2013 yılında daha fazla yazı ile zenginleştirmeyi planlıyorum. Bugüne kadar sadece kendi satın aldıklarım veya arkadaşlarımın kullandıklarını test edebildim ama bir yolunu bulup daha fazla ürüne ulaşmayı istiyorum. Umarım inceleme kategorisi sizlerin işine yarıyordur.

Koşu

Aslında 2012 bizim için ailece kötü bir yıldı. Sağlık sorunları ve başka birçok sıkıntı ile boğuşmak zorunda kaldık. Hatta bu nedenle yarışlar anlamında da oldukça kötü bir yıl oldu benim için. Hedeflediğim ve planını yapıp hazırlandığım birçok yarışa katılamadım bile. Yıl, her zamanki gibi Adana Yarı Maratonu ile başladı. Tüm yarış boyunca yağmur altında koşmuştum ve saatim bozulduğu için tempomu kendim ayarlamak durumunda kalmıştım ama en iyi yarı maraton derecemi de gerçekleştirmiştim; 1:31.47. Şubat ayında İznik Ultra’nın rota çalışması için 3 koşucu dostla birlikte soğukta, karın ve çamurun içinde boğuşarak bir gün geçirdik. Mart ayında her zamanki gibi Antalya’daydım. Güzel bir sonuçla bitirdim ama hedefimi tutturamadım. Yine de her yıl aynı zamanda aynı yerde yüzlerce koşucu dostu ile bir araya gelmek çok güzeldi. Nisan ve mayıs ayları bu paragrafın başında bahsettiğim sıkıntılardan dolayı biraz flu. Tarsus Yarı Maratonu’na, İznik Ultra’ya ve Çekmeköy patika yarışına katılamadım. Üç yarış da iple çektiğim ve koşmak istediğim yarışlardı, olmadı. Haziran’da hafta sonu için İstanbul’a gelip bir taşla iki kuş vurarak yarış iştahımı biraz dindirme fırsatı buldum. Hem AdımAdım’ın ormandaki 6K yarışına hem de ilki düzenlenen Bahçeşehir 10K yarışına katıldım. Kaçırdığım üç önemli yarıştan ikisi ultra maratondu. Bu nedenle son anda Run Fire Kapadokya yarışına katılma kararı aldım. Yarışa çok hazırlanamamıştım ama ilk 5 gün çok güzel yarıştım. Uzun günde ayaklarımdan sakatlanıp yarışı bırakmak zorunda kaldım. Hayatımın ilk DNF’ini de yaşamış oldum. Eylül ayında uzun süredir hayalini kurduğum bir şey gerçekleşti; Eymir Yarı Maratonu. Organizasyon konusunda belki çok faydam olmadı ama tempo ekibinde yer aldım ve 1:40’ın altında yarı maraton hedefleyenlere yardımcı oldum. Yaz boyu Avrasya Maratonu için çalışıp kasım ayında yarışı koştum. İlk maratonumu koştuğum rotada bu sefer güzel bir havada keyifli bir maraton yarışı oldu. En iyi derecemi az da olsa geliştirdim ama yine hedefimden uzak kaldım.
Dailymile istatistiklerine göre bu yıl 2720 km koşmuşum. Ortalama ayda 227, haftada 52, günde ise 7,5 km koşmuşum. Bu yıl hedefim her ay en az 200km koşmaktı becermişim. Ama önümüzdeki yıl bu rakamı en az 250, hatta elimden gelirse 300’e çıkarmak istiyorum. Tabii bu diğer hedeflerimle çok uyuşmuyor ama aklımdaki şu an için bu.
2012 içinde maraton ve yarı maraton dereceleri dışında 5K ve 10K mesafelerinde de en iyi derecelerimi elde ettim. Her ikisi de yarışlarda değil antrenmanlardaki denemelerde gerçekleşti. Ekim’de 5K’yı 18:52’de, Aralık’ta da 10K’yı 39:57’de koştum. Tüm mesafelerde en iyi derecelerime ulaştığıma göre 2012 halen gelişmekte olduğum bir yıl olmuş diyebiliriz.

Diğer

Bu yıl, sonunda kendime yüzme konusunda koyduğum hedefleri gerçekleştirdim. Benim için yılın en büyük kazanımı bu. 50 metrelik bir havuzun karşısına kadar bile yüzemezken durmadan 1500 metre, ufak molalarla 2000 metre yüzebilmeye başladım. Uzun bir yazı ile bu çabamı sizlerle paylaştım. Yüzmeye devam ediyorum ve 2013 için kendime koyduğum bir triatlon bitirme hedefim nedeniyle de devam etmem şart.
Ilgaz‘la birlikte kaydedip yayınladığımız Koşturmaca Podcast bu yıl bir yaşına girdi. En son 38. bölümünü yayınladık. 2013’de de yeni bölümlerle dinleyicilerin karşısında olacağız.
Bu yıl ayrıca birkaç blogger arkadaşla birlikte Koşu Gazetesi‘ni hayata geçirdik. Kendi bloglarımız dışında güzel yazılarla ana dilimizde koşu konusundaki kaynak eksiğini az da olsa gidermeye çalıştık. Koşu Gazetesi’nde yazdığım yazılara şuradan ulaşabilirsiniz.
2012’de, koşu konusunda kazandığım deneyimleri diğer koşucularla paylaşma anlamında blog ve podcast yanında üçüncü bir mecra daha açıldı. Adım Adım Ankara organizasyonuyla “Koşarken Öğrendiklerim” isimli bir sunum yaptım. Sonrasında başka bir dinleyici kitlesine daha benzer bir sunum gerçekleştirdim. Umarım dinleme fırsatı bulanlar faydalanmış ve keyif almışlardır.

Peki, 2013 hedefleri neler?

Aslında bu yıl hedefler konusunda kafam biraz karışık. Yine Adana’da olacağım. Ardından 20 Ocak’ta Geyik Kupası‘nın ilk yarışı var. 28 km parkurunda olacağım. Her sene isteyip katılamadığım Trabzon Yarı Maratonu’nda bu yıl koşmak istiyorum. Tabii yine Runtalya’da maraton koşacağım. Sonrasında 31 Mart’ta Tarsus Yarı Maratonu ve Geyik Kupası’nın ikinci yarışı çakışıyor. Henüz karar veremedim hangisinde olacağıma. Ardından İznik Ultra gelecek, orada 75k parkurunda olmayı planlıyorum. Sonrasında yaz aylarında uygun bir olimpik triatlon bulup ilk deneyimimi yaşamak istiyorum. Bisiklet konusunda çok çalışmam gerekecek ama olsun, bunu yapmak istiyorum. Triatlon, 2012 hedeflerim arasında vardı ama olmadı. Umarım bu yıl yapacağım.
Umarım her şey yolunda gider. Herkese sağlıklı, başarılı ve sakatlıksız bir yıl dilerim.

“2012 özeti ve 2013'e bakış” hakkında 6 yorum var

  1. Koşmaya başladığım ilk günden bu yana, en çok faydalandığım insanların başında geliyorsun. Türkçe kaynak anlamında çok büyük bir boşluğu dolduruyorsun. Umarım 2013 hedeflerine ulaşırsın ve deneyimlerini, gözlemlerini, incelemelerini anlatmayı sürdürürsün. Çalışmalarında başarılar….

  2. çok güzel ve faydalı bir analiz olmuş mert derecelerin harikulade sürekli gelişmektesin seni okudukça daha çok motive oluyorum. neredeyse derecelerimiz 100 metre koşucularının derecesi gibi birbirine yakın bende sürekli gelişmeye calışıyorum ama bi yerden sonra ne yapsam bi gelişim olmuyor, senden önümüzdeki dönem özellikle 10k konusunda dereceleri geliştirme acısından yazıları bekliyorum… yeni yılın insanlığa sağlık, mutluluk, huzur, ve barış getirmesi dileğiyle… bu arada bizlerede iyi dereceler getirirse fena olmaz:)))

  3. Geri bildirim: İlk Triatlon | Ritim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir