Garmin Forerunner 210 İncelemesi

Garmin Forerunner 210 İncelemesi

Garmin Forerunner 210Markalar ürünlerini isimlendirirken veya numaralandırırken çoğu zaman tutarlı davranıyorlar. Örneğin DSLR bir fotoğraf makinesi alacaksanız Canon makinelerde numaralar küçüldükçe daha profesyonel modellere doğru gidildiğini öğrendiğinizde her yeni modelin hangi aralığa yerleştiğini anlamanız kolaylaşır. Benzer yaklaşımı Garmin de sergiliyor. Ağırlıkla koşu için ürettiği modellerin seri adı Forerunner. Forerunner ailesinde numaralar büyüdükçe aletin yapabildikleri ve kapasitesi artıyor (ve tabii fiyatı da). Forerunner serisinde ad ve numaranın yanı sıra bazı modellerde bir de XT eki kullanılıyor. Bu da, o modellerin bisiklet ve yüzme gibi koşunun çapraz antrenman (cross training, xt) sporlarını da desteklediği anlamına geliyor. Daha önce bu Forerunner serisiden 610’u incelemiştim. Bu yazıda, daha düşük numaralı bir modeli, yani daha kısıtlı özellikleri olan ama başka avantajlara sahip olan 210’un incelemesini paylaşacağım.
FR210, 110’dan sonra çıkmış ve onun biraz daha fazlasını yapabilen bir model olarak duyurulmuş. Örneğin, FR110, footpod desteklemiyorken ve interval antrenmanları için özellikler içermiyorken FR210 bunlara sahip. Gelin isterseniz 210 neler yapabiliyor daha detaylı bakalım.

Bilgi: Bu incelemeye konu olan ürün bir arkadaşıma ait. Kendisi satın almış ve kullanıyor. Bana denemem için ödünç verdi. Ürün hakkındaki tüm görüş ve fikirler bana aittir. Yazı tamamıyla kendi deneyimlerimin özetidir.
Forerunner 210’ı paketinden çıkarıp elime aldığımda ilk dikkatimi çeken ağrılığı oldu. Genelde 610 kullanıyor olduğumdan aralarındaki 20gr’lık farkı çok net hissettim. 610 72gr, 210 ise 52gr. Bu belki çok büyük bir fark gibi görünmeyebilir ama kolunuzda hemen hissediyorsunuz. Ayrıca gözüme 610’dan daha küçük göründü. Sonra yakından karşılaştırdım ve teknik özelliklerini okudum. Büyüklükleri sayılar anlamında neredeyse tamı tamına eşit. Ama algı hiç öyle değil. 210 daha narin ve küçük görünüyor. Aynı zamanda da hafif olduğundan sanki günlük kullanım için çok daha uygun. İki saati de bir kaç gün kolumda taşıdım. Gerçekten sayılar ne derse desin 210 günlük kullanımda daha rahat.
Garmin Forerunner 210 ve 610
FR210’un şarj ünitesinden FR610 incelemesinde bahsetmiştim. FR210, Mandal şeklindeki şarj ünitelerinden 4 kontakt noktasına sahip olan modeli kullanıyor. Saatin arkasında çok da derin olmayan 4 adet girinti var. Mandal biçimli üniteyi saate takarken bu noktalara denk getirmek gerekiyor. Bu noktalar çok derin olmadığından iyi tutturmadığınızda en ufak bir dokunuşta yerinden çıkabiliyor. Şarj için hazırlarken ve sonrasında şarj devam ederken dikkat etmek gerekli. Daha üst modellerde veri aktarımı bir USB stick yardımıyla kablosuz olarak gerçekleştiriliyorken 210’da bu bağlantı ünitesi aynı zamanda veri aktarımı için de kullanılıyor.
Garmin Forerunner 210 ve şarj ünitesi
FR210 ilk açılışında dil, birim tercihi ve kişisel bilgileri (yaş, kilo, boy) sorduktan sonra kullanıma hazır hale geliyor ve uyduları aramaya başlıyor. Ne yazık ki uyduları arama işlemini müdahale ederek durdurmak mümkün değil ama eğer bu işlem beklenenden çok uzun sürerse kapalı bir alanda olduğunuzu fark edip “içeride kullanım” isteyip istemediğinizi soruyor. Açık bir alandaysanız uyduları bulma işlemi çok uzun sürmüyor. İlk temasında saat ve tarih ayarlarını uydulardan alıp tamamen antrenmana hazır duruma geçiyor. Çok fazla özellik barındırmıyor olsa da (ki bu bir yandan kolay kullanım için düşünülmüş) hızla koşuya çıkmak için tasarlanmış bir saat. Bunun anlamı çok fazla ayar üzerinde kafa yormaya gerek olmaması, çünkü çok fazla ayarlanacak bir şey de yok.
Antrenman sırasında FR210’un veri gösterimi neredeyse sabit. Zaten bunu saatin ekranın çevresindeki çerçeveye bakınca hemen fark ediyorsunuz. Üst tarafta “dist” (distance, mesafe) alt tarafta ise “pace” (tempo) yazıyor. Bunun anlamı ekranın bu bölümlerinde sürekli olarak bu veriler görüntüleniyor. Sadece ortadaki bölüm değiştirilebiliyor. Orada da zaman bilgisi ve nabız bilgisi görüntüleniyor. Ayrıca bu orta bölümde “tur zamanı” gösterilmesi gibi bir seçenek de var. Normalde gösterilen zaman toplam antrenman zamanı ama tur zamanı gösterilsin dediğinizde o turda geçen süre görüntüleniyor. Ayrıca kaçıncı turda olduğunuzu da görebiliyorsunuz. Üst ve alt bölüm sabitken ortadaki bu 3 görünüm arasında “Page/Menu” düğmesine basarak geçebiliyorsunuz. Alt ve üst bölümlerde gösterilen veri sabit dedik ama aslında veri grubu demek daha doğru. Mesela üst bölümde mesafe görüntüleniyor ama “tur zamanı” gösterimi açıksa o görünümde turun mesafesini görebiliyorsunuz. Ya da “pace” bölümünde adı her ne kadar pace de olsa isterseniz “speed” (hız) de gösterebiliyorsunuz. Ayrıca bunun tüm antrenmanın ortalama temposu/hızı mı yoksa o turun ortalama temposu/hızı mı (veya anlık hız/tempo mu) olacağını yine ayarlardan belirleyebiliyorsunuz. Yani toplamda görüntülenebilecek veriler şunlardan oluşuyor: Mesafe (tüm antrenman veya tur); süre (tüm antrenman veya o tur); tempo veya hız (tüm antrenman veya tur ortalaması ya da anlık); anlık nabız ve nabız bölgesi (zone). Hemen bir üst modelinden başlayarak birçok Forerunner bundan çok daha fazla veriyi gösterebiliyorken 210’da veriler bu kadar ile sınırlanmış. Aslında bu dezavantaj gibi görünse de saatin amacına uygun görünüyor. “Basit ve hızlı kullanılan GPS ve nabız destekli koşu saati” diye düşündüğünüzde bu veriler yeterli görünüyor. Ayrıca şunun altını çizmek gerek; her ne kadar göstermiyor olsa da 210 antrenman sırasında bundan daha fazla bilgiyi topluyor. Bu bilgileri de sonra bilgisayara aktardığınızda Training Center uygulamasında inceleme şansınız var.
Garmin Forerunner 210 antrenman görünümü
Ekran çözünürlüğü oldukça düşük ama bu koşu sırasında veya menüler arasında gezinirken çok rahatsız etmiyor. FR610’un ekran çözünürlüğü 128×128 pikselken FR210’un ekranı 52×30 piksel. Verilerin ve bazı ikonların görünümü eski dijital saatlerdeki gibi. Bunun dışında bir sorun yaratmıyor.
Öncülü olan 110’dan biraz daha iyi olmasını sağlayan bir şey de 210’da interval antrenmanı yapmanın mümkün olması. Interval ve dinlenme mesafesini, kaç tekrar olduğunu, ısınma ve soğuma mesafelerini tanımlayarak interval antrenmanı yapabiliyorsunuz. Interval sırasında mesafe, pace ve süre yanında kaç tekrardan kaçıncısında olduğunu gösteriyor olması bence daha üst modellerinde bile olmayan bir güzellik. Dinlenme bölümlerinde yine aynı ekranda elleri dizlerinde bir çöp adam size dinlenmekte olduğunuzu anımsatıyor :). Bölümler arasında son üç saniye biplemelerle haber veriliyor ama titreşim söz konusu değil. Dolayısı ile bu sesleri duyabilecek bir yerlerde olmalı veya müzik dinlemiyor olmalısınız. Daha karmaşık bir antrenmanı ise tanımlamak mümkün değil. Onun için daha üst modellerdeki “Custom Workouts” (özelleştirilmiş antrenman) özelliği gerekiyor.
Garmin Forerunner 210 interval menüsü
Bu noktada FR210’un menülerinden ve bu menülerle etkileşmek için kullanılan düğmelerinden söz etmek istiyorum. Bilmiyorum ben Garmin kullanmaya daha üst modellerden başladığımdan mıdır FR210’un ayarları ve tarihçesi ile çalışmakta epey güçlük çektim. Çünkü menülerin çalışma biçimi üst modellerden biraz farklı. Menüyü görüntülemek için “Page/Menu” düğmesine 3 saniye boyunca basılı tutmanız gerekiyor. Menü zaten oldukça kısıtlı. Burada en çok müdahale “Setting” (Ayarlar) başlığında oluyor. Beni rahatsız eden ise menüde ilerlemek için o anki ayara “Ok” demek (yine “Page/Menu” düğmesine basmak) zorunda olmak. Yani bir şekilde o başlık altındaki son ayara gitmek için tüm ayarlardan geçmek zorundasınız. Ayırca son ayar için de “Ok” verdikten sonra başa dönmek yerine antrenman moduna dönüyor. Diğer modellerdeki ara yüze alışmışsanız veya bu yaklaşımı ilk defa görüyorsanız alışmak biraz zaman alabilir. Bir başka sıkıntıyı da “History” (Tarihçe) altındaki bir antrenman kaydını silmek istediğimde yaşadım. Kullanıcı ara yüzünde bunu nasıl yapacağınıza dair bir ipucu maalesef yok. Ama kullanım kılavuzunu kurcaladığınızda Forerunner 210’da tarihçeden bir antrenman silmek için o antrenmanı bulduktan sonra “Start/Stop” ve “Lap/Reset” düğmelerine aynı anda basmanız gerektiğini öğreniyorsunuz. Aynı anda basmak da çok kolay değil. Becerdiğinizde “Silmek istediğinizden emin misiniz?” gibi bir soru soruyor ve “Ok”lemeniz bekleniyor.
Garmin Forerunner 210 menü açılışı
Nabız ölçümü yine göğüs bantları ve Ant+ teknolojisi ile gerçekleşiyor. Veriyi görüntülerken hem anlık nabzınızı hem de daha önceden kendinize göre tanımladığınız nabız aralıklarını (zone) görebiliyorsunuz. Nabız aralıkları ile çalışanlar için oldukça hoş bir özellik.
GPS doğruluk konusunda ciddi ölçümler vb. yapmadan konuşmak çok doğru değil ama ben şu ana kadar kullandığım diğer saatlerden çok farklı bir durum gözlemlemedim. GPS ölçümü konusunda bazı detayları bilmek ve ona göre değerlendirmek gerekiyor aslında tüm saatleri. Ölçümler belirli aralıklarla alındığından çok fazla dönüyorsanız veya çok hızlıysanız hata payı artıyor. Düz bir parkurda yavaş bir koşu ile 400m’lik pistte yapılan hızlı bir koşu çok farklı doğrulukta olacaktır. Ayrıca her markanın (hatta bazen modellerin) ölçüm aralıkları farklı olabiliyor. Bu da o markanın/modelin doğruluğunu etkiliyor. Aslında tam bu noktada kullanılan saatin firmware (yazılım) güncellemesini takip etmenin ve sürekli en güncel yazılımı kullanmanın önemini vurgulamak gerek. Çünkü üreticiler GPS veri toplama ve hesaplama yöntemlerini yazılımlarını güncelleyerek daha iyi noktalara taşıyabiliyorlar. Genel anlamda bu konuda iyi olduğu bilinen birçok markanın GPS destekli saatleri %1-2 düzeylerinde hata payları ile çalışıyorlar. Bunu bilmek ve kabullenmek en doğrusu. FR210’un doğruluğunun da bu aralıkta olduğu rahatlıkla söylenebilir.
“Auto Lap” özelliği mevcut. Yani belirli mesafelerde otomatik olarak tur kaydetmesini sağlayabiliyorsunuz. 100m-5km arası bir mesafe belirtmek mümkün. Ama “Auto Pause” (tamamen durulduğunda veya belirli bir hızın altında otomatik olarak duraklama), “Virtual Partner” (sanal koşu arkadaşı, belirli bir pacede koşmayı kolayaştıran yazılım özelliği) veya “Virtual Racer” (daha önce koşulmuş bir antrenmanı/yarışı yeni bir antrenmanda takip etmek için kullanılan yazılım özelliği) gibi gelişmiş özelliklere sahip değil.
Footpod (ayak ünitesi) ben kullanmıyorum ama FR210 bu aksesuarı destekliyor. Daha önceden ölçülmüş veya bilinen bir rota ile ayak ünitesini kalibre etmek gerekiyor. Saat bu üniteyi algıladığında (Ant+ sayesinde) hemen “içeride mi kullanmak istiyorsunuz?” sorusunu soruyor. Evet cevabını alırsa GPS’i etkisiz hale getirip mesafe ve tempo bilgilerini ayak ünitesine göre görüntülemeye ve kaydetmeye başlıyor. Tabii ayak ünitesinin GPS’in çalışmadığı yerlerde mesafe ve hız bilgilerini saklayabilmesi dışında başka bir avantajı da kadans (dakikada atılan adım sayısı) bilgisini edinebilmek. FR210 kadans bilgisini görüntülemiyor ama bilgisayarda antrenman incelenirken bu veriye ulaşabiliyorsunuz.
Pil konusunda ise FR210 çok uzun antrenmanlar yapanları hayal kırıklığına uğratan ama kısa antrenmanlar yapanlar için yetecek bir yapıya sahip. Şarj edilebilir lityum-ion pil kullanıyor ve antrenman dışı kullanımda 3 hafta kadar dayanıyor. Antrenman modunda ise tam dolu pil ile toplam 8 saat dayanıyor. Tabii bu süreler saatin ömrü ilerledikçe azalıyor.
FR210 yüzmeye uygun değil. Aslında su geçirmez özelliğe sahip ama aynı FR610 gibi IPX standardına göre 7 seviyesinde. Bunun anlamı ise şu; 1 metre derinlikte yarım saat bekletildiğinde su geçirmiyor. Yani yağmur altında veya duşta sağlam kalır ama havuza atlamayın veya uzun süre yüzmeyin.
Garmin Forerunner 210 ve 610 yanyana
Bence avantajları:
– Hafif ve abartısız görünümüyle günlük kullanım için çok uygun
– Çok basit ayarlar ve görüntü tercihleri ile kolay kullanım için ideal (tak ve koşuya çık)
– Çok basit bir yapıya sahip olmasına karşın Interval antrenmanlarına olanak vermesi
Bence dezavantajları:
– Veri gösterim alanlarının sabit ve kısıtlı olması
– Özelleşmiş antrenman yaratılamaması
– Alarmlarının titreşimli olmaması
– Bu basitlik ve az özelliğe rağmen çok ucuz olmaması (FR610 $350, FR210 ise $250)
Not: Bu incelemede kullandığım Garmin Forerunner 210 koşmaya yeni başlamış bir arkadaşımın. Geçtiğimiz günlerde Dacathlon’da bir kampanyada çok ucuza (349 TL) aldı. Sağ olsun bir süreliğine kullanmam için bana verdi.

“Garmin Forerunner 210 İncelemesi” hakkında 1 yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir