Asics Excel 33

Asics markası ile tanışıklığım çok eskilere dayanıyor. Ortaokul ve lise yıllarında voleybol oynarken hayalimizdeki ayakkabı markasıydı. O dönemlerin en gözde voleybol ayakkabısı Asics Tigerdı. Bizim için ulaşılmaz olduğundan sahtesini yani Tayger markalı ayakkabıları giyiyorduk. Görüntüsü bile yetiyordu anlayacağınız. Sonrasında uzun yıllar spordan uzak kaldığımdan Asics markasının o yılları hakkında hiç bilgim yok. Koşmaya başladıktan ve koşu ayakkabılarına ilgim arttıktan sonra da çok yakınlaşamadığım bir marka oldu. Bunun nedeni benim ayakkabı tercihim olan minimalist modellere sahip olmamamasıydı. Uzun süre direnmesine karşın Asics de bu akıma yakınlaşmak durumunda kaldı. “Natural 33” adıyla bir seri tasarlayarak daha minimal koşu ayakkabıları üretmeye başladılar. Ben de bu seriden bir ayakkabı denemeye ve deneyimlerimi yazmaya karar verdim. Aşağıda Asics Excel 33 (modelin 3 versiyonu var, burada sözü edilen v3) hakkındaki görüşlerimi okuyabilirsiniz.

Bilgi: Bu incelemeye konu olan ürün Türkiye dağıtıcısı tarafından bana denemem ve kullanmam için verilmiştir. AsicsTeam adı altında oluşturdukları bir grup sporcudan oluşan ekipte bana da yer verdiler. Ayakkabı tamamen kişiye özel bir ekipman olduğundan bir marka veya modelden çok iyi ya da çok kötü diye genelleme yapmak zaten mümkün değildir. Deneyimlerini paylaşan kişinin ayak, bacak ve genel vücut yapısı, koşu formu gibi kişisel özelliklerine göre okumak önemlidir. Ürün hakkındaki tüm görüş ve fikirler bana aittir. Yazı tamamıyla kendi deneyimlerimin özetidir. Ne ölçtüysem veya deneyimlediysem olduğu gibi yazdım.

Natural 33 serisi Asics’in en yeni kategorisinin adı. Bu seri markanın minimal ayakkabı anlayışını ortaya koyduğu modellerden oluşuyor. Bu anlayışın özeti ise şöyle: çok esnek, düşük topuk farkı olan ve hafif ayakkabılar. Serinin adında bulunan 33 rakamı insan ayağında bulunan 33 adet eklemi ifade ediyor. Serinin tüm modellerini denemedim ancak Excel örneğinde gördüğüm ve diğer modellerin incelemelerinden okuduğum kadarıyla bu serideki ayakkabılar çok miktarda yastıklama içerdiklerinden “çıplak ayakla koşu” meraklılarının anladığı anlamda minimalizmden biraz uzak. Ama şunu da belirtmek gerekir ki Asics’in diğer modellerine alışık olan ayaklar için de oldukça minimalistler.

Peki, Excel 33 özelinde neler var? Öncelikle Asics’in diğer modellerine göre oldukça radikal ama diğer bazı markaların minimalist modellerine göre sıradan olan bir topuk farkı var; 10 mm (taban yüksekliği topukta 28, önde 18 mm). Tabanında, özellikle topuk bölgesinde diğer birçok modeldeki GEL teknolojisi kullanılmış. Bu, oldukça kuvvet emen bir malzeme olduğundan yastıklamanın seviyesi bayağı yüksek. GEL dışında kullanılan orta taban malzemesi de (Solyte) yastıklama anlamında oldukça yumuşak. Bu malzeme yüksek yastıklama yanısıra çok da hafif. Bunların üstüne bir de dış taban da Ahar+ isimli bir malzeme kullanılmış. O da yastıklama anlamında çok yumuşak. Yani özetle Excel 33’ün tabanı aşırı derecede yumuşak. Zaten ilk basışınızda bunu hissediyorsunuz. Hatta ilk hissiyatı çok acayip diyebilirim. Ayak sanki içine gömülüyor gibi. Tabii bu gömülme hissine orta ve dış tabana ek olarak kullanılan iç tabanın da etkisi büyük. Onun için de Comfordry isimli bir teknoloji kullanmışlar (evet, Asics her şeye bir isim vermek konusunda diğer markalardan önde sanırım, her yaklaşıma her kullanılan malzemeye “cool” isimler veriyorlar 🙂 ). Bu iç taban da çok yumuşak. Ayağın kuru ve rahat kalması için ayakla temas ettiği yüzünde de özel bir malzeme kullanılmış. Gerçekten de basış sırasında ayak içine gömülüyor ve rahat hissediyorsunuz. Koşular sırasında ayaklar terle ıslansa bile bunu hissettirmiyor. Ben çorapsız da denedim ve rahat ettim ama çorapla giymeyi tercih ediyorum. Excel 33’te kullanılan ve basışı etkileyen tüm bu malzemeler/teknolojiler sanki biraz abartılı olmuş gibi (bana göre). Yastıklama anlamında çok iyi olsun derken bu sefer de çok yumuşak bir taban ortaya çıkmış. Bu yastıklama isteyenler için ideal ama biraz da bastığım zemini hissedeyim, tepkilerini algılayayım diyorsanız Excel’de bunu yapamazsınız. Ayrıca Excel 33 tamamen neutral olan ayaklar için tasarlanmış. İçe veya dışa basma eğiliminiz varsa (bakın basıyorsanız demiyorum, eğiliminiz bile varsa) bu ayakkabı ile biraz uzun koştuğunuzda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Ama basışınız neutral ise, yani tam olarak düz basıyorsanız bu bahsettiğim sıkıntıyı yaşamazsınız.

Ayakkabının üst kısmı topuk hariç çorap gibi diyebilirim. İlginç bir kumaştan olan üst kısımda yanlardaki marka logosunun plastikleri dışında destekleyici bir unsur yok. Dili de oldukça rahat bir malzemeden. Dolayısıyla çok rahat ve sarmalayıcı bir yapısı var. Arka kısmında topuğu kavrayan sert bir parça var ama bazı ayakkabılarda topuğu fazlaca kısıtlayan yapıda olanlar gibi değil. Topuğu rahatsız etmeden az da olsa destekleyerek çok oynamasını engelliyor ama kendini hissettirmiyor. Bir önceki paragrafta bahsettiğim taban yapısı ile bu neredeyse destektiz, kumaş üst kısım birleşince ayağın içe veya dışa istemsizce kayabileceği bir ayakkabı ortaya çıkıyor. Ben bu ayakkabının hissini şöyle tanımlıyorum: tabanında sünger olan bir çorap giymiş gibi. Önceden de belirttiğim gibi bu durum tam neutral bir basış için hoş olabilecekken içe veya dışa basan bir ayak için sıkıntı yaratabilir. “Ayağınızı ve basışınızı iyi tanıyın ve ayakkabınızı ona göre seçin” söylemi bu gibi ayakkabılarda çok daha önemli.

Ayakkabı geleneksel ayakkabılara göre hafif, toplam ağırlığı (43,5 numarada) 265 gr. Ben asfaltta rahat ve kısa bir koşu planladığımda bu ayakkabıyı tercih ediyorum. Ayağın hem tabanını, hem de iyi havalandığı için üstünü rahat ettirdiğinden bu tip koşularım için ideal oldu. Tempolu veya daha uzun koşularımda tabanı biraz daha sıkı/katı bir tabanı tercih ettiğimden bu modeli kullanmıyorum. Basışınız neutral ise, yumuşak taban sizi rahat ettiriyorsa bu ayakkabı hoşunuza gidebilir. İlk giyişte bu anlattıklarımı hissedebileceğiniz için gidip deneyerek mağazada bir iki adımla bile bu anlattıklarımı görebilirsiniz.