Asics DS Racer 10

Asics DS Racer 10

Asics Ds Racer 10Bir önceki incelemede Asics modellerini denemeye başladığımdan söz etmiştim. Bu sefer söz edeceğim ayakkabı Asics DS Racer 10. Bu on rakamını görünce ilk akla gelen, modelin onuncu versiyonu olup olmadığı. Çok net bilmiyorum ama sanırım öyle. Bizim için önemli olan bu son versiyon ama eğer model bu kadar uzun bir yol kat ettiyse oldukça iyi bir noktaya ulaşmış olmalı. DS Racer 10 (Dsr) adından da anlaşılacağı üzere bir yarış ayakkabısı. Yani uzun mesafe yol yarışları için tasarlanmış hafif ama görece az dayanıklı ayakkabı ailesinden. Her ne kadar “uzun mesafe yol yarışları” dense de bu tip ayakkabılar genellikle amatör koşuculara “10 kilometreden uzun giymeyin” uyarısı ile satılır. Bu bence Dsr için de geçerli. Aşağıda bu ve benzer Dsr deneyimlerimi çok uzatmadan yazmaya çalıştım.

Bilgi: Bu incelemeye konu olan ürün Türkiye dağıtıcısı tarafından bana denemem ve kullanmam için verilmiştir. AsicsTeam adı altında oluşturdukları bir grup sporcudan oluşan ekipte bana da yer verdiler. Ayakkabı tamamen kişiye özel bir ekipman olduğundan bir marka veya modelden çok iyi ya da çok kötü diye genelleme yapmak zaten mümkün değildir. Deneyimlerini paylaşan kişinin ayak, bacak ve genel vücut yapısı, koşu formu gibi kişisel özelliklerine göre okumak önemlidir. Ürün hakkındaki tüm görüş ve fikirler bana aittir. Yazı tamamıyla kendi deneyimlerimin özetidir. Ne ölçtüysem veya deneyimlediysem olduğu gibi yazdım.
Asics Ds Racer 10
Ben Dsr’ı Saucony TypeA serisine, hatta daha çok Saucony Fastwitch serisine benzettim. Ayakkabı bence neutral ayaklar için çok uygun ama tasarımında overpronation için ufak bir düzeltici unsur var. Yani modelin tanıtımında hafif dışa içe (yorumuyla beni uyaran Avşar’a teşekkürler) basanlara uygun gibi tabirler görebilirsiniz ama bence neutral basış için de çok uygun. Topuk farkı, Asics için oldukça iddialı, 8 mm (taban yüksekliği topukta 23, önde ise 15 mm). Topuk kısmında birçok Asics modeli gibi yastıklama için GEL kullanılmış ama diğer modellerdeki gibi dışarıdan görünür bir şekilde uygulanmamış. Orta taban Solyte isimli hafif ve dayanıklı bir malzemeden. Bu taban belirli miktarda yastıklama sağlıyor ama çok yumuşak değil. Az önce bahsettiğim hafif dışa basışı önlemek için de ayağın orta kısmında tabanın dışa bakan tarafında Duomax denen daha sert bir malzeme eklenmiş. Fotoğraflarda tabanın beyaz olan kısmı Solyte, kırmızı olan kısmı da Duomax. Dış tabanda Ahar+ isimli (fotoğraflardaki yeşil kısım), hafif, dayanıklı ve yastıklamaya destek olan bir malzeme kullanılmış. Yarış için düşünülen ayakkabılarda, hafif olmaları için dayanımlarından vazgeçilir ama son dönemde tüm markalar hem hafif hem dayanıklı malzemeler üzerinde çalışıyor. Asics de Ahar+ ile bunu elde etmeye çalışmış. Bence başarılı da olmuş.
Asics Ds Racer 10
Ayakkabının üst kısmında çok hafif, geçirgen ama sıkı bir malzeme kullanılmış (Magic Sole – teknoloji adlarına dikkat 🙂 ). Bu üst kısımda dikiş yok, konturlar farklı bir yöntem ile (sıcak eriyik diye çevirebileceğim hot melt) sağlanmış. Dikiş olmaması iç kısmında çok rahat, ayağa rahatsızlık vermeyen bir ortam yaratmış. Hem bu üst kısımdaki hava geçirgenliği hem de tabandaki delikler ayakkabıyı havadar hale getiriyor. Tabandaki delikler ayrıca su tahliyesinde de oldukça başarılı.
Kullanılan malzemeler sayesinde ayakkabı inanılmaz derecede hafif. Sanırım kullandığım en hafif ayakkabı. 43,5 numarasını 198 gr ölçtüm. Daha giyer giymez bu hafifliği anında hissediyorsunuz. Sonra aklınıza bu kadar hafif bir ayakkabı ile asfaltta tabanlarımı dövmek nasıl olacak sorusu geliyor. Ben de bunu sordum ama çıkıp koştuğumda yastıklamanın yeterli olduğunu gördüm. Ayrıca yastıklama bence tadında olmuş, böylece zemini hissederek koşabiliyorum. Tabanda kullanılan malzeme ve basışa yön verdiği iddia edilen taban hatları (Impact Guidance System – teknoloji adlarına devam 🙂 ) sayesinde olsa gerek, basış sırasında çok rahat bir hissi var. Topuk farkının az olması, tutuşunun iyi olması ve tabii en önemlisi de hafif olması Dsr’ı hızlı koşmak için ideal bir ekipmana dönüştürüyor.
Asics Ds Racer 10
Ben daha çok pistte interval ve tempo antrenmanları sırasında kullanıyorum. Asfaltta çok rahatsız etmese de, dayanıklı tabanı sayesinde çok yıpranmasa da yolda kullanıp çabuk eskitmek istemiyorum. Pistte hızlı intervallerde tek tercihim haline geldi. Siz de çok hafif ayakkabıları seviyorsanız, 8 mm topuk farkı alıştığınız bir şeyse ve sert ama az da olsa yastıklamaya sahip ince bir tabanla koşmak iyi hissettiriyorsa kısa hızlı antrenmanlar ve hatta yarı maratona kadar yol yarışları için tercih edebilirsiniz. Ama edinirseniz mesafelerinizi yavaş yavaş artırmayı unutmayın.

“Asics DS Racer 10” hakkında 6 yorum var

  1. Hocam 35 yasindayim.yol yarislarina elimden geldigince katiliyorum.pisste surat idmanlarimiz oluyor.bu spor ayakkaplarinin hafifligi beni cezbetti.nerden nasil temin edebilirim.

  2. Merhaba Mert Bey,
    Öncelikle yazılarınızı ve incelemelerinizi büyük bir zevk ile okuyorum , paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum.
    Yukarıdaki incelemenizde ;
    “Ayakkabı bence neutral ayaklar için çok uygun ama tasarımında overpronation için ufak bir düzeltici unsur var. Yani modelin tanıtımında hafif dışa basanlara uygun gibi tabirler görebilirsiniz ama bence neutral basış için de çok uygun.” demişsiniz . Ancak sanki tanımlamada bir karışıklık var . Ayakkabıda içe basış (overpronation) için ufak da olsa düzeltici unsur varsa, nasıl hafif dışa basanlar için de uygun olabiliyor ?

    1. Tüm detayları dikkatle okuduğunuz ve hata konusunda uyardığınız için çok teşekkürler. Haklısınız, ifadeyi tam tersi olacak şekilde yazmışım. Hemen düzeltiyorum. “Dışa” değil “içe” yazmalıydım. Asics ürünü gerçekten de hafif ve orta overpronatation için uygun diyerek tanıtıyor. Sayfasında şu ifade var: ” This long distance racing flat is ideal for mild to moderate overpronators, with DuoMax® Support System and Trusstic System® providing a responsive and go-fast stable ride.”

  3. Merhaba Mert Bey,
    Bende sitedeki long distance ibaresine bakıp bu modeli aldım. Wings for life da 26K koştum ve parmaklarım su topladı, üzerine Bozcada’da yarı maraton koştum şu an tırnaklar siyah 🙂
    Daha önce bu aykkabı ile sadece iki tane 15K koşmuştum. Ayakkabı güzel fakat dediğiniz gibi ben koşuda yeni sayılırım ve ayakkabıya alışmadan uzun koşmamak önemli.

  4. Bu ayakkabıdan bende kullanıyorum. İfade ettiğiniz gibi yüksek hızlara kısa ve orta mesafelere çok uygun. Hafif sert sayası ilk koşarken biraz tereddüt ettiriyor ama, mesafe aldıkça yüksek hızlarda daha az yorulduğunuzu hemen fark ediyorsunuz. Aynı şartlarda diğer koşu ayakkabılarımla defalarca kıyaslandığımda en iyi interval derecelerimi bu ayakkabıyla gerçekleştirdim. Ama bende acemi, kilolu ve basma konusunda daha yumuşak tabanlara zorunlu olan koşucular için 10km üzeri mesafeler için pek önermem. Çünkü pofesyonel seviye kriterlerleri ön planda tutularak tasarlanmış bir ayakkabı. Bu seviyede yarı maratona kadar iyi dereceler yapmaya yardımcı olabilecek iyi bir ayakkabı..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir